Allah rızasını asıl gaye yaparak, ancak sınav zamanı gibi belirli koşulları da vakit olarak görmek suretiyle belirli sureleri belirli sayılarda okumak doğru mudur? Dinimizde böyle bir uygulama var mıdır? Sınavda başarı ve Fetih suresinin 41 kere okunması gibi.
"Avâm-ı nâstan hakāik-i dîniyeyi ta‘bîr eden ancak yüzde birdir." ne demektir?
'Güneşin harareti elektrikle çarpmasıdır ki, Amerika'da beş saat bütün makinaları durdurmuş ve Kastamonu vilâyeti cevvinde ve havasında semâyı kızartmış, yangın sûretini vermiş, diye mânâsız hezeyanlar ediyorlar." cümlesini izah eder misiniz?
"Tahavvülât-ı zerrât, Nakkāş-ı Ezelî’nin kalem-i kudreti, kitâb-ı kâinâtta yazdığı âyât-ı tekvîniyenin hengâmındaki ihtizâzâtı ve cevelânıdır." (30. Söz) cümlesini açıklar mısınız
“Çünki nasıl, merkezî bir nakış, her tarafından gelen atkı ve iplerin intizâmından ve vaz‘iyetlerinden hâsıl oluyor. Öyle de, kâinâtın dâire-i kübrâsında, bin bir ism-i İlâhî’nin cilvesinden uzanan nûrânî atkılar, kâinât sîmâsında öyle bir sikke-i rahmet içinde bir hâtem-i rahîmiyeti ve nakş-ı şefkati dokuyor ve öyle bir hâtem-i inâyeti nesc ediyor ki, güneşten daha parlak, kendini akıllara göster
Ehli tarikte sıkça görülen manevi keşif, keramet, şeyhiyle manevi irtibat gibi haller Risalei Nur talebelerinde neden görülmüyor. Bediüzzaman Üstadımız bu yolu nur talebelerine kapatmış mı?
Peygamberimiz(a.s.m) 'in burçlarla ilgili hadisleri var mıdır? Burçların islamiyetteki yeri nedir?
"Beğendiğin şeyde ifrât etme. Bir derdin dermanı başka derde derd olur, panzehiri zehir olur. Derman hadden geçerse, derd getirir, öldürür." (Lemaat) Açıklar mısınız?
Lemalarda, "Çünki onlar, hayatlarını kemâl-i lezzetle evlâdlarının hayatı için fedâ ediyorlar, sarf ediyorlar. Öyle ise; insaniyeti sukūt etmemiş ve canavara inkılâb etmemiş herbir veledin farz olan bir vazîfesi de, o muhterem, sâdık, fedâkâr dostlara, hâlisâne hürmet ve samîmâne hizmet ve rızâlarını tahsîl ve kalblerini hoşnud etmektir." deniliyor. Bunu başarmanın formülü var mı, tavsiyeniz nedir
Adalet-i mahzanın uygulanamadığı bir durumda adalet-i izafiyenin uygulanması caiz midir? Eğer değilse adalet-i izafiyenin uygulanmasını meşru kılan bir sebep var mıdır? Risale-i Nur'da bahsi geçiyor mu?