228
Kadın Gusül Alırken Örgülü Saçını Açmak Zorunda mıdır?
Süslenmek niyetiyle olmasa da gusül alırken kadınların saç örgüsünü açmaları gerekmez mi? Saç diplerine su tam olarak ulaşır mı?

228
Süslenmek niyetiyle olmasa da gusül alırken kadınların saç örgüsünü açmaları gerekmez mi? Saç diplerine su tam olarak ulaşır mı?
96.166
1) Gusül abdesti alırken bütün beden ıslanacak deniliyor. Saç bedenden midir? Bazı hocalar saçların dibi ıslansa yeterli diyorlar.2) Saç boyatmak gusle mani midir?
2.051
Saç boyamak caiz midir ve gusle engel midir?
33.150
Hint kınası ile saç boyamak ve dövme yaptırmak caiz midir? Bu konuda hadisler var mıdır?
69.427
Kınanın dışında hangi saç boyası kullanılabilir? Burada ölçümüz ne olmalı?
292
Anne babaya yeni nesil çok küfür ve itaatsizlik ediyor. Anne ve babaya kötü davranmanın günahı ve cezası nedir?
1.472
Rum sûresi mucizesi hakkında bilgi verir misiniz?Ayrıca Rum sûresinde Allah'ın Rumların galip geleceğini haber vermesi ile Hz. Ebûbekir'in (ra) bu konuda müşrik olan Übey bin Halef ile bahse girmesi ve bu olaya Peygamber Efendimizin (sav) onay vermesi nasıl oluyor? Bahse girmek kumardır, helâl değildir diye biliyoruz. Bu hadisenin iç yüzü nedir?
498
Big Bang İslâmiyet'te var mıdır? Bizim inanç esaslarımızla çakışıyor mu? İzah eder misiniz?
4.387
"Nefsine ağır gelen, hakkında hayırlı olandır." Bu söz için, Hz Ali'nin (ra) sözü deniliyor. Doğru mudur? Bu sözden ne anlamalıyız?
410
Yedi kat semanın iç içe olduğunu biliyoruz. Big Bang teorisine göre en iç katmanda olan "gök" her daim genişlemeye devam ediyorsa, o halde bu genişleme diğer katları da etkiliyor diyebilir miyiz?
863
Vitir namazı hangi mezhepte kaç rekat olarak kılınıyor? Gece teheccüd namazı ile beraber kılınabilir mi?
1.158
Ben eskiden kerahât vaktinde nafile ve farz namaz kılıyordum. Bu namazlarım kabul olmuş mudur?
1.478
"Sanki Cenâb-ı Hakk'ın ahdi, meşîet, hikmet, inâyetin ipleriyle örülmüş nûrânî bir şerîttir ki, ezelden ebede kadar uzanmıştır. Bu nûrânî şerît, kâinâtta nizâm-ı umûmî şeklinde tecellî ederek, silsilelerini kâinâtın envâına dağıtmış ve en acîb silsilesini nev'-i mahlûkāt beşere uzatmıştır." Bu cümleyi izah eder misiniz?
6.317
Risale-i Nur'da 12. Lem'a'da geçen bu hadisi izah eder misiniz?
5.788
MâhiyetArapça'da “mâ hüve” (Bu nedir?) sorusundan oluşturulmuş yapma (ca'lî) bir isimdir. “Mâ” edatına, nisbet ifade eden “yâ” ile isim yapmak için kullanılan “tâ” harfinin eklenmesiyle oluşan mâiyyet de mâhiyyet ile eş anlamlı olarak kullanılmaktadır. Bir felsefe terimi olarak mâhiyet somut bir varlığı (mevcut) ne ise o yapan özü ifade etmek için kullanılır. Meselâ somut bir varlık olarak ağacın ne olduğuyla ilgili soru ağaçlar arasında müşterek olan, onları ağaç olmayanlardan farklı kılan bir öze atıfla cevaplandırılır ve buna “ağacın mâhiyeti” anlamında “ağaçlık” denilir. Yani mâhiyet, bir varlığı o varlık yapan, onu diğer varlıklardan ayıran (kişiye veya türe ait olan özellik) ve “o nedir?” sorusuna cevap veren ortak ve değişmez özdür.1Câmi'aCâmi', Arapça'da “toplamak, bir araya getirmek” anlamındaki cem' kökünden sıfat olan ve sözlükte “toplayan, bir araya getiren, buluşturup birleştiren” anlamına gelmektedir. Aynı zamanda Allah'ın isimlerinden birisidir "el-câmi'".2 Câmiiyet / Câmi'a ise kelime manası olarak çok şeyleri içinde toplamak, kuşatmak ve kapsamak manalarına gelir.Mâhiyet-i câmi'a / Mâhiyet-i câmiiyetBir varlığın yalnızca onu o yapan temel özü değil, aynı zamanda o varlıkta bulunan bütün sıfatları, özellikleri ve şubeleri kuşatacak şekilde geniş ve kapsayıcı olan mâhiyetidir. Yani tek tek özellikleri dışarıda bırakmadan, tamamını içinde toplayan ve birleştiren mahiyet anlamına gelir. Meselâ insanın mâhiyeti, onu diğer varlıklardan ayıran “akıllı canlı” oluşudur. Fakat mâhiyet-i câmi'a, insanda bulunan akıl, irade, duyular, konuşma, öğrenme, ahlâk ve sorumluluk gibi bütün hususları birlikte kuşatan ve hepsini tek bir hakikatte toplayan mâhiyettir. Bediüzaman Hazretleri bu konuda şöyle demektedir:İnsan, mâhiyet-i câmiiyeti i'tibâriyle mevcûdâtın hemen ekserîsiyle alâkadârdır. Hem insanın mâhiyet-i câmiasında hadsiz bir isti'dâd-ı muhabbet dercedilmiştir. Onun için insan, umum mevcûdâta karşı bir muhabbet besliyor. Koca dünyayı bir hâne gibi seviyor. Ebedî cennete bahçesi gibi muhabbet ediyor.3Yani insanın mâhiyet-i câmi'asının özellikle kapsayıcılık, alâkadar olma ve sınırsız muhabbet kabiliyeti vurgulanmaktadır. İnsan, mâhiyeti gereği yalnız kendisiyle sınırlı bir varlık değildir. Aksine yaratılanların büyük bir kısmıyla irtibat kurabilecek bir yapıya sahiptir. Bu câmi' -yani kapsayıcılığı-, mâhiyetinde -yani yaratılışındaki özelliğinde bulunan- geniş muhabbet kabiliyeti sayesinde insan, dünyayı bir ev gibi, âhireti ve cenneti ise bir bahçe gibi sevebilmektedir. Yani insanın mâhiyeti, onu bütün varlıkla irtibat kuran ve sevgisini maddî âlemden ebedî âleme kadar genişleten bir merkez hâline getirmektedir.Sonuç olarak, mâhiyet-i câmi'a, bir varlığın yalnızca onu o yapan temel özünü değil, o varlıkta bulunan bütün kabiliyetleri, yönleri ve alâkaları birlikte kuşatan kapsamlı özelliktir. Özellikle insanda bu mâhiyet, onu diğer varlıklarla irtibatlandıran, muhabbetini dünyadan ebedî âleme kadar genişleten bir özellik barındırmaktadır. Bu sebeple mâhiyet-i câmi'a, parçalayıcı değil, toplayıcı ve kuşatıcı bir hakikati ifade eder.Ayrıca Bakınızİnsanın Câmiiyetinin ManasıKaynakçalarTahsin Görgün, "Mâhiyyet", TDV İslâm Ansiklopedisi, 2003, c.27, s. 336.Bekir Topaloğlu, "CÂMİ'", TDV İslâm Ansiklopedisi, 1993, c.7, s. 92-93.Bediüzzaman Said Nursi, Lem'alar, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, s. 11.
7.582
"Nokta Risalesi" diye isimlendirilen risale hangi eserde yer almaktadır? Konusu nedir?
3.229
Hanımlar Rehberinde geçen "Eğer o âmir, zâhirî ve bâtınî bir pâdişâh-ı rûhânî olsa..." cümlesiyle anlatılmak isteneni izah eder misiniz?
3.257
Kur'ân-ı Kerim 23 yılda nâzil olmuştur. Ancak Yirmi Beşinci Sözün İkinci Şulesinin Birinci Nuru'nda "İşte o Kur'ân-ı Mübîn, yirmi senede.... nüzûl ettiği.." gibi bir cümle geçiyor. Hatta farklı bir cümlede de yirmi sene denmekte. Bir ihtilaf yok mu?
3.840
Semanın yedi tabaka olmasına dair 12. Lem'a'nın dördüncü kaidesini açıklar mısınız?
9
Kader risalesinde ayna temsili ile mazi, hal ve istikbali Allah'ın birden tuttuğu, kuşattığı bildiriliyor. Peki bu manaya göre Allah için cennete ve cehenneme girecekler daha onlara göre vakit gelmeden hem onları girmiş hem de daha girmemiş mi görüyor ya da kudreti aynı anda hem kıyameti olduğu anda hem de cehennemdeki bir anda tecelli mi ediyor ya da bu manaya göre bize göre geçmişte kalan ve harici vücutlarını kaybedip ilim dairesine giden varlıklar Allah için var mı, kudret onlara tecelli ediyor mu? Bununla berber kudretin tecelli etmesi ya da tecelliyi kesmesi gibi şeyler zaman içinde olmaz mı? Allah'ın zamandan münezzeh oluşu ile nasıl izah edebiliriz? Bu cidden çok aklıma takılan bir soru, özellikle filozof Kant'ın felsefesini biraz okuyunca aklıma gelen sualler risaleler ışığında detaylı izah ederseniz çok sevinirim. Bu noktada ilimden ziyade kudret sıfatı açısından soruyorum. Zira biz bir fiili bir süre içinde yaparız yani tecelli ettirme, ilim dairesine gönderme vs. zamanla ilişkili değil mi?
9
"Ben kemâl-i teessürle söylüyorum ki, benim suçum, hizmet-i Kur'âniyemi maddî ve mânevî terakkiyatıma, kemâlâtıma âlet yapmakmış." Bediüzzaman Hazretlerinin manevi terakkiyat ile kastettiği nedir? Kısaca izah eder misiniz?