6
İktisat ile cimrilik; tevazu ile tezellül; vakar ile tekebbür sûreten benzer oldukları hâlde, hakikatte bunları birbirinden ayıran şey nedir?
İktisad Risalesi'nde geçen yerleri kısaca izah etmeye çalışalım:İktisad ve hıssetin çok farkı var.Yani, iktisat, tutumluluk ile hısset cimrilik görünüşte birbirine benzese de mahiyet/öz bakımından birçok farklılıkları mevcuttur.Tevazu nasıl ki ahlâk-ı seyyieden olan tezellülden ma'nen ayrı ve sûreten benzer bir haslet-i memdûhadır.Bazı haller ve davranışlar vardır ki, zahiren, dış görünüş itibariyle birbirine çok benzer ama mahiyet, öz itibariyle birbirinden tamamen farklılık arz ederler. Mesela tevazu, izzeti muhafaza ederek alçakgönüllü olmak ile tezellül, izzeti kaybedip zillete düşmek, kendini değersiz görmek veya çıkar için eğilmek gibi haller görünüşte birbirine benzerler. Lâkin tevazu ve tezellül Allah katında çok farklıdırlar, birinden lütuf, diğerinden kahır görülür.Ve vakar nasıl ki kötü hasletlerden olan tekebbürden ma'nen ayrı; ve sûreten benzer bir haslet-i memdûhadır.Aynı şekilde vakar yani imanın verdiği ağırbaşlılık, ciddiyet, tekebbürden yani nefsin verdiği büyüklük taslama, insanlara yukarıdan bakmadan manen, öz itibariyle birbirinden tamamen ayrıdır. Her iki duruma dışarıdan bakan bir kişi, aradaki farkı çok aşikâr bir şekilde fark edemese de, manevi olarak birbirinden çok farklıdır. Vakar Allah için bir izzet halidir, her Müslümanda olması beklenen, kişiyi cennete götüren, Allah ve Hz Peygamber (sav) tarafından övülen hasletlerdendir. Tekebbür ise Allah'a karşı bir isyan hâlidir, kişiyi cehenneme sürükler.Öyle de, ahlâk-ı âliye-i Peygamberiyeden olan; ve belki kâinâttaki nizâm-ı hikmet-i İlâhiyenin medârlarından olan iktisad ise, sefîllik ve bahîlliğin ve tama'kârlık ve hırsın bir halîtası olan hısset ile hiç münâsebeti yoktur.1 Yani peygamberlerin bir hasleti ve vasfı olan, Hz Peygamberin (sav)) hayatının her devresinde yaşadığı, uyguladığı, sünneti olan iktisat, aynı zamanda kâinattaki İlâhî düzenin de bir prensibidir. Yani Allah-u teala her şeyin yaratılışında en kısa yolu ve en yakın ciheti ve en hafif sureti ve en güzel keyfiyeti ihtiyar ve intihab etmesi gösteriyor ki Sâni'-i Zülcelal israf etmeyerek, iktisad ile kâinatta faaliyet gösteriyor. İktisada görünüş itibariyle benzeyen lâkin hakikatte tamamen farklı olan sefalet, düşkünlük, vermemek, açgözlülük ve hırsın karışımından oluşan hısset/cimrilik ise Allah tarafından istenmeyen kötü bir huydur. Yani dış görünüşte aynı gibi gözükmektedirler. İktisat eden de az harcar, cimri de az harcar. Ama birinin az harcaması hikmet ve kanaatten, diğerininki ise cimrilik ve hırstan gelir.Sonuç olarak ifade etmek gerekirse, iktisat ile cimriliği, tevazu ile tezellülü, vakar ile tekebbürü hakikat noktasında birbirinden ayıran şey; iktisad, tevazu, vakar gibi hasletler Allah'ın emr ettiği, razı olduğu, Rasul-ü Ekrem (sav) efendimizin hayatında yaşadığı, Müslümanlardan yapmasını istediği hasletler olmasıdır. Cimrilik, tezellül ve tekebbür ise Allah'ın sevmediği, razı olmadığı, insanlarda görmek istemediği hasletler olmasıdır.Ayrıca bakınız;İsraf ve Cimriliğin Birbiriyle AlakasıBediüzzaman Said Nursi, Lemalar, Hayrat neşriyat, s151

