Soru

İhlas Suresinin İsmi

İhlas, kelime manası ile kısaca amellerde Allah’ın rızasını gözetmek demektir. Peki ihlas sûresinin adının ihlas olmasının hikmeti nedir? Ve bu sûre içerisinde ihlasın kelime manası olan (Allah rızasından) bahsedilmektedir mi? İhlasa işaret eden bir manası da var mıdır?

Tarih: 20.12.2021 00:32:18
Okunma: 772

Cevap

İhlas sözlükte “arınmak, saflaşmak, kurtulmak” mânasındaki hulûs/halâs kökünden türetilmiş olup “bir şeyi, içine karışmış ve değerini düşürmüş olan başka şeylerden temizleyip arındırmak, saflaştırmak” anlamına gelmektedir. İhlâs kelimesi, terim olarak ise “ibadet ve iyilikleri riyadan ve çıkar kaygılarından arındırıp sadece Allah için yapmak” demektir. İslâmî literatürde ihlâs daha geniş olarak şirk ve riyadan, bâtıl inançlardan, kötü duygulardan, çıkar hesaplarından ve genel mânada gösteriş arzusundan kalbi temizlemeyi, her türlü hayırlı faaliyete iyi niyetle yönelmeyi ve her durumda yalnızca Allah’ın rızâsını gözetmeyi ifade eder.[1]

Çok sayıdaki adları arasında, İslâm dininin temel ilkesi olan tevhid inancının veciz bir ifadesi olduğu için verildiği anlaşılan İhlâs ve aynı zamanda sûrenin ilk âyeti olan “Kul hüvallāhü ahad” en çok kullanılanlarıdır. Sûre özellikle Türk sözlü kültüründe “Kul hüvallah”, bunun da kısaltılmışı olan “Kul hü” şeklinde, ayrıca “İhlâs-ı şerif” diye de anılır.

Bu sûreye, Allah’ın birliği inancını öz olarak ifade ettiği için “tevhid”, aynı inancın İslâm’da temel akîdeyi oluşturması sebebiyle “esâs”, sûrede hiçbir şeyin Allah’a benzetilemeyeceği, O’nun her şeyden başka ve üstün olduğu anlatıldığı için “tecrîd”, Allah’a burada anlatıldığı şekilde inananlar bu sayede kurtuluşa erecekleri için “necât”, kişi bu sûrede anlatıldığı şekilde iman ettiği takdirde Allah’ın sevgisi ve dostluğunu kazanacağı için “velâyet” adları da verilmiştir. Fazla yaygın olmamakla birlikte “tefrid, mârifet, cemâl, nisbet, bereket, berâet, müzekkire, nûr, mânia, eman” gibi isim ve niteliklerin kullanıldığı da belirtilmektedir. (TDV)

Bu genel tanımlamalardan sonra muteber tefsirlerde bu sûreye ‘’İhlas’’ denilmesinin çeşitli sebepleri sayılmıştır. Bunlardan birkaçı şöyledir:

Fahreddin er-Râzî: "Burada zikredilen sıfatlara ihlâs ile îmân eden bir kimsenin, cehennemden kurtulacağı rivâyet olunduğundan, bu sûreye de aynı isim verilmiştir."[2]

Ömer Nasuhi Bilmen: "Cenab-ı Hak'kın birliğini, yüce vasıflarını en mükemmel, en samimi bir şekilde bildirdiği için kendisine böyle "İhlâs sûresi" adı verilmiştir."[3]

Vehbe Zuhayli: ‘’Bu surenin birçok ismi bulunmakla birlikte en meşhuru İhlâstır. Her eksiklikten münezzeh, bütün şirklerden beri olan Allah azze ve celle için halis tevhidden söz etmektedir.’’[4]

Farklı tefsirlerde de mana olarak ‘’İhlas Sûresi’’ hakkında; Allah'ın birliğini, O'nun ortağı olmadığını, ihtiyaçların giderilmesinde başvurulacak yegâne zat olduğunu, doğmadığını ve doğurulmadığını, eşsiz ve benzersiz ol­duğunu ispatlamayı, içermektedir. Bu da sadece Allah'a ibadet ederek ihlaslı olmayı ve yalnızca O'na yönelmeyi gerekli kılar, denilmiştir.

Halis ve katıksız bir tevhid inancını ifade ettiği için bu ismi almıştır, diye de izahlar bulunmaktadır.

 

[1] Râgıb el-İsfahânî, Müfredât, “ḫlṣ” md.; Lisânü’l-ʿArab, “ḫlṣ” md.; Gazzâlî, IV, 379-380

[2] Râzî, c. 16/32, 176

[3] Ömer Nasuhi Bilmen Tefsiri

[4] Vehbe Zuhayli, Tefsiru’l-Münir, Risale Yayınları: 15/671

 


Yorum Yap

Yorumlar