İslam'a göre kadın, namahreme karşı dikkatli olmalı. Peki ama kadın hiç mi birşey yapamıyor dışarı çıkması da mı günah?
Öncelikle şunu ifade edelim ki; İslam kadına asli görevi olarak başta helal ve haramlara riayet ederek Allah'a kulluk etmeyi emretmiştir. Allah’a kulluk ile beraber topluma yararlı olacak nesiller yetiştirmek görevlerini de kadına vazife olarak vermiştir. İnsan yetiştirmekten daha şerefli bir görev de olamaz. Allah cc kadını buna uygun olarak yaratmıştır. Elbette ki dünyaya ait olan bir kısım ihtiyaçları da vardır. Bunları da kocasına yüklemiş ve kadının istikbalini garanti altına almıştır. Ayrıca kadın anaokulu hükmündeki evinin çocuklarının muallimesidir. Söz ve davranışlarıyla çocuğa iyi veya kötü ahlak telkin eden de öncelikle annedir.
İkinci olarak; İslam, erkeğe tanıdığı bütün hakları kadına da tanımıştır. İslam’ın verdiği bu haklar her yerde ve her zamanda geçerlidir. Mesela öğrenim, öğretim, görev alma, çalışma, ticaret yapma, miras, seçme ve seçilme hakları gibi hakları erkeğe verdiği gibi kadına da vermiştir. Ama bütün bunların şartları vardır. Bu şartlar dâhilinde bunları yapabilir. Görev alırken, ticaret yaparken ve çalışırken İslam’ın kabul etmediği ve haram kıldığı halvet gibi her türlü yasakların olmaması gerekir. Kadının yabancı bir erkekle baş başa kalması gibi durumlar caiz değildir. Eğer kadın çalışmak için dininden taviz vererek farz ibadetlerini terk edecekse ve haramlara düşecekse onun çalışması caiz değildir. Çünkü İslam kadının emniyet ve şerefini çok önemsemiştir. Bu şeref görevden, ticaret ve benzeri şeylerden çok üstündür. Bazı şartların kadın için şart koşulması yine de kadının faydasınadır.
Üçüncü olarak; İslam’a göre kadın, devlet başkanlığı gibi çok nazik görevlerin dışında her alanda çalışabilir. İslam dini bunun için bir sınır getirmemiştir. Yalnız İslam’ın getirdiği bir takım prensip ve ahlak kavramları vardır. Bunları bilip göz önünde bulundurmak ve onun ışığı altında bu işi değerlendirmek gerekir. Kur'an ve sünnete muvafık olarak uygun şartlar dahilinde çalışmasına cevaz verilmiştir.
Netice olarak kadın öncelikle emri bil maruf ile mükelleftir. Buna göre evvela kendisi için Allah’ın emirlerini yerine getirmek doğrultusunda hareket etmelidir. Elbette ki insanlara güzel şeyler öğretmek faydalı olmak iyidir. Ancak buna öncelikle kendi hanesinden, çocuklarından ve ailesinden başlamalıdır. Avrupa’nın mimsiz medeniyeti de özellikle Müslüman toplumlarda kadına öncelikli vazifelerini unutturmuş, evinden uzaklaştırmış ve onu değersiz bir varlık haline getirmiştir. Aslında kadının esas eğlencesi olan çocuğunu Kur’an ahlakı üzere yetiştirmektir. Bu vahim halden kurtulmanın yegâne çaresi kadınların esas vazifesi evlerine dönerek istikbalin teminatı olan çocuklarını hakkıyla yetiştirmektir.
Geniş izah için lütfen bakınız.
https://risale.online/soru-cevap/kadinin-calismasi