Dünyanın düz olduğunu düşünen birisi dinden çıkar mı?
Dünyanın düz olduğunu düşünen birisi dinden çıkmaz. Çünkü dünyanın yuvarlak olduğunu kabul etmek dinimizin kesin bir hükmü değildir, bu konuda farklı görüşler vardır. Ama Âlimlerin büyük çoğunluğuna göre dünya düz değil, yuvarlaktır.
Detaylı açıklama için bakınız:
“İmam Gazzâli, felsefecilerin kabul ettiği prensiplerin bir kısmının İslâm dininin temel esasları ile çelişmediğini söyler. O, felsefecilerin ay tutulması olayını, arzın güneşle ay arasına girmesiyle ay ışığının görünmemesi şeklinde tarif etmesi ve ayın, ışığını güneşten aldığını, arzın ise yuvarlak olduğunu ve göğün her taraftan onu çevrelediğini söylemelerini bu hususa örnek olarak gösterir. Gazzâli, Matematik hesaplarla ispatlanmış bu çeşit gerçekleri din namına inkâr etmenin dine karşı bir cinayet olduğunu ifade ederek, dünyanın yuvarlak olduğu fikrini kabul etmektedir.
Dünya Düz mü? Yuvarlak mı?
Dünyanın yuvarlak mı yoksa düz mü olduğu meselesi İslâm’ın ilk dönemlerinden itibaren tartışılan bir konu olmuştur. Dünyanın düz olduğunu idda eden âlimler görüşlerini desteklemek için Kur’ân’dan bazı âyetlere dayanırken; dünyanın yuvarlak olduğunu iddia eden âlimler de görüşlerini desteklemek için yine Kur’ân’dan diğer bazı âyetlere dayanmışlardır. Ebû Ali el- Cübbâî, Ebû Reşîd en-Nisâbûrî, İbn Cerîr et-Taberî ve Abdülazîz b. Bâz gibi azınlığı teşkil eden İslâm âlimleri bazı âyetlerden hareketle dünyanın düz olduğunu iddia etmiş; Bîrûnî el-Harezmî, Ebu’l-Kâsım el-Belhî, İbn Hazm, Ebû Hâmid el-Gazzâlî, Fahreddîn er-Râzî, Kâdî Beydavî, Nesefî, İbn Teymiyye, İbn Haldûn, Seyyid Şerîf el-Cürcânî, Erzurumlu İsmail Hakkı, Hüseyin el-Cisr, Seyyid Kutub, Said Nursi, Süleyman Ateş ve Muhammed b. Sâlih el-Useymîn gibi çoğunluğu teşkil eden diğer İslâm âlimleri ise yine bazı âyetlerden hareketle dünyanın yuvarlak olduğunu söylemişlerdir.
Ebû Ali el-Cübbâî, Ebû Reşîd en-Nisâbûrî ve İbn Cerîr et-Taberî gibi dünyanın düz olduğunu söyleyen âlimlerin, dünya hakkındaki bu beyanları, çoğunlukla yaşadıkları dönemin bilgi birikimini yansıtan, o dönem insanlığının tevatüren veya kültürel yollarla edindikleri fen bilgilerine dayandığı için mazur görülebilir. Çünkü bu bilgilerin düşünceleri, bilimsel icatlar ve keşiflerin yapıldığı son iki yüz yıla kadar neredeyse tüm insanlığın kâinat hakkında edindikle- ri tecrübî bilgileri yansıtmaktadır. Bu âlimlerin dünyayı düz olarak vasıflandırması, o dönem ve yakın döneme kadar inanılan coğrafi tecrübî bilgi birikimlerine ait tanımlamalardır. (Mehmet Kubat, Kur’ân’ın Öğretisi ve Modern Bilimin Verileri Işığında “Düz Dünya Teorisi”nin Tartışılması, Mesned İlahiyat Araştırmaları Dergisi, s. 340-342)