Bu sorunun asıl kaynağı çoğu zaman vesvesedir. Yani aklî bir delile değil, psikolojik bir karışıklığa dayanır. “Her şeyin bir yaratıcısı vardır, o hâlde Allah’ın da olmalı” düşüncesi, yaratılmışlar için geçerli olan bir kanunu yaratıcıya yanlışlıkla uygulamaktan doğar. Hâlbuki yaratılmak, başlamak, sonradan olmak gibi kavramlar sadece yaratılmış varlıklar için geçerlidir; Allah ise varlığı zorunlu, başlangıcı olmayan, her şeyi var eden vacibu’l-vücûd (varlığı kesin olan)dur. Yaratılan bir varlığın yaratıcı olması mümkün olmayacağından, “Allah’ı kim yarattı?” sorusu kendi içinde çelişkilidir. Bu yüzden bu soru, mantıklı bir itiraz değil, insanın zihnine ilişen geçici bir vesvese ve fısıltısıdır, hakikatte bir delile dayanmaz.
Bu konuda detaylı izah için;

