Soru

Cihan Harbinden Daha Büyük Bir Hakikat

Gençlik Rehberinde geçen, "evet, bu cihan harbinden daha büyük bir hakîkat, daha azîm bir hâdise hükmettiği için, cihan harbi ona nisbeten çok ehemmiyetsiz düşüyor. Çünki bu cihan harbinde iki hükûmet, küre-i arzın hâkimiyeti için mürâfaa ve muhâkeme da‘vâsında bulunmaları içinde iki muazzam dinin musâlaha ve sulh mahkemesine barışmak da‘vâları açılarak; ve dinsizliğin dehşetli cereyânı da semâvî dinler ile mücâdele-i azîmesi başladığı hengâmda, nev‘-i beşerin sosyalist tabakası ile burjuvalar tâifesinin mahkeme-i kübrâla­rında açılan büyük da‘vâlarından çok mühim öyle bir da‘vâ açılmış ve öyle muazzam bir hakîkat meydana çıkmış ki, o da‘vânın tek bir adama isâbet eden mikdarı, bu cihan harbinden daha büyüktür."

Kısmını açıklayabilir misiniz?

Tarih: 29.10.2020 18:16:53
Okunma: 1917

Cevap

Burada tüm dünyayı etkisi altına alan herhangi bir savaş veya herhangi önemli görünen bir olayla, tek bir kişinin şahsi olarak ebedi ve sonsuz hayatını kurtarması veya kaybetmesi arasında bir kıyaslama yapılmaktadır. Bir kişinin kendi imanını kurtarması hadisesinin, tüm dünyayı çalkalayan ve titreten olaylardan çok daha önemli olduğu vurgulanmaktadır. Bahsedilen savaş ikinci dünya savaşıdır. (Aşağıda izah edilecektir). İkinci dünya savaşı başladığı zamanda birçok insan işlerini güçlerini bırakıp her gün radyonun başında savaşla ile ilgili haberleri merak etmeye dinlemeye başlamışlar. Gün içinde de herkesin ağzında savaşla ilgili değerlendirmeler ve konuşmalar yer almaya başlamış. Şu an bile güzel ülkemizde herkesin ağzında günlük olarak siyaset, ekonomi, alım-satım, futbol diziler, filimler gibi birçok mesele maalesef gündemimizi tamamen işgal etmiş bir vaziyettedir. Halbuki her an yanı başımızda duran ölümü ve “ebedi bir hayatı kazanma ve kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya olduğumuz hakikatini” unutmuşuz. Bizi bu sona götüren ölüm gerçeğini de maalesef görmezden gelmeye başlamışız. Çünkü her gün ölümü konuşmak ve ondan bahsetmek zehirli bir bal hükmünde olan gayr-ı meşru dünya lezzetlerinin tadını acılaştırıyor. Hâlbuki bir insan ebedi hayatını kaybettikten sonra geride bıraktığı ve bir gün onun da tamamen kıyametle yok olacağı bu dünyada olup bitenlerin ona bir faydası dokunmayacaktır. O gittikten sonra dünya da kıyamet ile son menziline gidecektir. İnsan bu dünyadan göçüp gidince geride kalanlar onun için en fazla dua edebilirler, ellerinden bunun dışında hiçbir şey gelmez. Tüm dünya bir araya gelse onun cennete veya cehenneme gitmesine bir katkıda bulunamazlar. Çünkü artık onun imtihanı sonuçlanmış sınavı bitmiş dönüşü mümkün olmayan bir yola girmiştir. Şimdi ise kendisine ebedi bir hayatın başlangıcı olacak hesap verme anına yaklaşmıştır. Bundan sonra artık bir geri dönüş de yoktur. İşte insan Allah göstermesin ebedi hayatını kaybettikten sonra kazandığı sevdiği takımlar ülkeler dünya kupalarını kazansa ne olur kaybetse ne olur. Tüm dünya birbirine girse tarihin görülmediği en büyük savaşlar yaşansa bile bu bir kişinin ebedi hayatı kazanma ve kaybetmesi yanında açılan bu imtihandan daha büyük değildir. Üstadımız burada bu hakikate dikkat çekmek için hiçbir zaman savaş ile ilgili merak edip soru sormamış. Ta ki çevresindekiler durumu fark etsinler Üstadımız da onlara bu dersi versin.

PARAGRAFTA BAHSİ GEÇEN SAVAŞ İLE İLGİLİ MALUMAT

Muazzam iki dinden kasıt İslamiyet ve Hristiyanlık ’tır. Burada bahsi geçen savaş 1 Ekim 1939’da meydana gelen II. Dünya Savaşı'dır. Bu savaşta Almanya, Japonya ve İtalya üçlü bir mihver devletler grubunu oluşturmuşlar. Diğer yandan da İngiltere, Fransa ve sonrasında da Rusya ve Amerika'nın katılımı ile ittifak devletleri oluşumu gerçekleşmiştir. 

Bu savaş devam ederken Rusya'da ortaya çıkan sosyalizm ve komünizmin fikir ve düşünce yapısı da dünyayı etkisi altına almaya başlamıştı. Bulgaristan, Afganistan, Polonya, Arnavutluk, Çekoslovakya, Romanya, Moğolistan, Somali, Mozambik, Yemen gibi ülkeler 1990’lara kadar sosyalist rejimler tarafından yönetiliyorlardı. Bu gibi ülkeler ciddi şekilde dinsizlik yönetimi altında uzun yıllar ezilmişlerdir.

Nasıl ki 2. Dünya savaşında devletler birbiri ile savaşmış ve milyonlarca insan ölmüş. Aynı şekilde Anadolu’yu da etkisi altına alan komünizm fikri tüm semavi dinlere karşı haşa Allah yoktur, din yoktur, ahiret yoktur gibi bozuk fikirler ile savaş açmıştır. İşte bu fikri savaş sonrası Allah(c.c) vardır diyen iki büyük dinde yani İslamiyet ve Hristiyanlık aleminde dinsizliğe karşı bir birliktelik oluşmuştur. Kurulan bazı siyasi birliktelikler, tüm dünyayı etkisi altına alan komünizmin etksini zayıflatarak neredeyse ortadan kaldıracak seviyeye getirmiştir. Geçmişte birçok ülkeyi etkisine altına alan komünizm şimdilerde sadece adı kalmış ve göstermelik bir kaç ülkede de resmi olarak cılız bir vaziyette devam etmektedir. 

Sonrasında da Allah’tan niyazımız odur ki Hristiyanlık dini İslam dinine itaat edip teslim olacaktır. Kirlerinden arınıp inşallah Müslüman olacaklardır. Avrupa’nın İslam’a girip Peygamberimizi (sav)kabul etmeleri her ne kadar bazılarına çok uzak görünse de bu müjde Allah’ın(c.c) kudreti ile inşallah gerçekleşecektir.


Yorum Yap

Yorumlar