Tevbe ettiğimiz günahların durumu nedir? Ömrü boyunca namaz kılmamış, tesettürünü yerine getirmemiş bir kişi tevbe etse fakat borçlarını ödemeden ölse bu kişini durumu ne olacaktır?
Allah, şirk hariç (tevbe edilmediği taktirde) dilediği kimselerin büyük-küçük günahlarını mağfiret eder. Affa uğrayan günahkârları, vaîd(azap etme, azapla tehdid etme) ve tehdidin şümulünden istisna etmek gerektir. (Taftazani, Kelam ilmi ve İslam akaidi, dergah yayınları,1991)
Ehl-i kıbleden olup da büyük günah işledikleri kesinlikle bilinen kimselerin tevbe etmeden ölmeleri halinde cenaze namazlarının kılınacağı, onlar için dua edilerek affedilmelerinin isteneceği konusunda peygamber’in (sav) asrından çağımıza kadar olan zaman içinde ümmet icma etmiştir. Halbuki bu gibi şeylerin müminden başkası için caiz olamdığı meselesinde yine ümmet ittifak halinde bulunmaktadır. (Taftazani, Kelam ilmi ve İslam akaidi, dergah yayınları,1991)
Samimi bir tevbe günahları imha eder. Bir insan istiğfar ederek tam abd olsa; o vakit " Allah onların kötülüklerini iyilklere çevirir." (Furkan, 70) sırrına mazhar olur. Hem istiğfar eden, Allah’a sığınır. Allah’a sığınan ise, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar; itiraf etse, afva müstehak olur.
“Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder de sonra Allah’tan mağfiret dilerse, Allah’ı çok bağışlayıcı ve esirgeyici bulacaktır.”(Nisa, 4/110)
Abdullah İbnu Mesud (ra) anlatıyor; Resulullah (sav) buyurdular ki: “ Günahtan tevbe eden, bir günah işlememiş gibidir.” (K.Sitte, 7310)
Abdullah İbnu Amr (ra) anlatıyor; Resulullah (sav) buyurdular ki: “ Allah Teala hazretleri, kulun tevbesini, can boğaza gelmedikçe kabul eder.” (K. Sitte, 7312)
“Günahlarınız semaya ulaşacak kadar çok bile olsa, arkadan tevbe etmişseniz, günahınız mutlaka affedilir.” (K. Sitte, 7308)
Burada şunu belirtmemiz gerekir ki yukarıdaki açıklamaları “ öyle ya, madem günahlar sevaba dönüşebiliyor, önce günah işleyip sonra da tevbe etse olmaz mı?”
Böyle bir düşünce, her şeyden önce kulluk edebine yakışmaz. Allah’ı sınamak “ ben günah işlersem sen de beni affeder misin? gibi”, dinin hükümleriyle alay etmek, ciddiye almamak gibi bir mana taşır. Hem Allah’ın rahmetine güvendirerek günah işlettirmek şeytanın bir hilesi olduğunu rabbimiz bize haber veriyor.
Hem “Tevbe ederim” düşüncesi ile günah işleyen kimse, tevbe etme fırsatı bulup bulamayacağı mechuldür. Ömrünün yetip yetmeyeceği, yaptığı hareketinin ilahi gadaba dokunup dokunmayacağı bilinmez. Böyle bir durumdan Allah’a sığınmak gerekir.