Faiz parası nasıl değerlendirilebilir? Yoksullara verilebilir mi? Kimlere yoksul denir? Yoksulluktan maksat fakir kişiler midir?
Öncelikle bilinmelidir ki; dinimiz İslâm, kişilerin meşru işlerle uğraşmalarını ve geçimlerini helâl yollardan elde etmelerini emretmiştir. Faizin her çeşidini yasaklayıp haram kabul etmiştir. Dolayısıyla bir Müslüman bilerek ve isteyerek faize kesinlikle bulaşmamalı, faizli işlerden uzak durmalıdır.
Ancak bir kişi, promosyon olarak veya iradesi dışında farklı bir tarzda faizli paraya sahip olmuşsa, o para sahibi belli olmayan mal hükmündedir. Kesinlikle kendisi kullanamaz. İslâm âlimlerinin bir kısmı bu paranın alınmamasını, dokunulmamasını veya alınsa da yakılmasını ya da denize atılmasını söylemişlerdir. Bir kısmı da Peygamber Efendimizin (sav) kendisine ikram edilen koyun etinin sahibinin haram yolla elde ettiğini öğrenince yemeyip zarurete düşmüş yoksul kişilere dağıtmasını söylemesi ve Hz. Ebubekir’in (ra) iddia parasını şahsına kullanmayıp çok muhtaç olan fakirlere dağıtmasından hareketle bu paranın alınması gerektiği fakat şahsına kullanılmaması gerektiğini söylemişler. Manen kirli olan bu paranın zarurete düşmüş yoksul kişilere verilebileceğini söylemişlerdir.
Demek faiz parası verilebilecek yoksul kişiden maksat; Maddi imkânı gerçekten çok az olan, geçinmekte cidden güçlük çeken, zarurete düşmüş, zorda ve darda kalmış çok fakir kimselerdir.
Ancak dikkat edilmesi gereken bir husus vardır ki; bu fetva, faiz parasının yoksula verilmesiyle ilgilidir. Yoksa yoksul ve miskin bir insan hiçbir şekilde kendisi faizli bir muamele yapamaz, eline geçen parayı faize yatıramaz, faizden kazanç elde edip kullanamaz.