Bozulan yemin sayısı bilinmiyorsa ne yapılmalıdır? Akılda kalan kadar mı kefaret ödenmeli? Yapılan yemini birden fazla kere bozmak birden fazla kefaret gerektirir mi? Eğer birden fazla kefaret ödenecekse mesela 2 yemin kefareti 6 gün arka arka ya mı olmalı yoksa 3 er 3 er tutulabilir mi? Bu sayı çok artarsa durum ne olur?
İslam dini kolaylık dini olduğu için bozduğunuz yemin sayısı aklınıza tam olarak gelmiyorsa, aklınızda kalan yemin bozma sayısına göre keffâreti yerine getirirsiniz. Yaptığınız yeminin durumuna göre tek keffâret gerekir veya ayrı ayrı keffâret gereklidir diye açıklamayı aşağıya aldık. İki yemin keffâreti ayrı iki yemin ise birisine 3 gün oruç tutup isterseniz ara verip ikincisine 3 gün oruç tutabilirsiniz. Keffâretle ilgili peşpeşe altı gün oruç tutmak ile alakalı bir bilgiye rastlayamadık. Fakat unutmayalım ki keffârette oruç en son sırada geliyor. "Eğer gücü yetiyorsa, müslim veya gayr-i müslim bir köle veya cariye azad etmekten veya on fakiri akşam-sabah doyurmaktan ibarettir. Yahut on fakire birer parça orta halli birer elbise giydirmektir. Bu üç şeye gücü yetmeyen üç gün arka arkaya oruç tutar."
Detaylı açıklama için lütfen okuyunuz:
Birden çok yemin edip sonra da bozmanın, çeşitli şekilleri vardır:
a) İster peş peşe isterse farklı zamanlarda, birden çok yemin edilerek, her bir yeminde diğerinden farklı bir işin yapılması veya yapılmamasından söz edilmesi durumunda, fıkıh bilginlerinin çoğunluğuna göre her bir yeminin ihlalinden dolayı ayrı ayrı keffâret gerekir. Mesela, “Vallahi şu kimsenin evine girmeyeceğim”, “Vallahi onunla konuşmayacağım” şeklinde söylenen sözlerin her biri ayrı birer yemindir. Yemin bozulup söz konusu kişinin evine girilmesiyle bir keffâret, o kişiyle konuşmakla ayrı bir keffâret gerekir.
Ahmed b. Hanbel ve İmam Muhammed’e nispet edilen bir keffâretin yeterli olacağı şeklindeki bir görüş bazı fıkıh kitaplarında ve ilmihallerde yer almışsa da (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, V, 486, 487) bu görüş, başta erken dönem kaynakları olmak üzere diğer Hanefî kaynaklarında yer almayan ve sıhhatinde bazı kuşkular bulunan bir nakildir. Din İşleri Yüksek Kurulu da böyle bir yeminin bozulması durumunda her bir yemin için ayrı keffâret ödeneceği yönünde karar vermiştir (DİYK 28.05.1952 tarihli karar).
b) Bir yemin cümlesinde, adına yemin edilen Allah Teala’nın ismi bir defa zikredilmekle beraber, yapılması veya yapılmaması söz konusu edilen işler sayıca birden fazla olursa, bunların hepsi birden ihlal edilse bile bir keffâret yeterlidir. Mesela, “Vallahi şunu yemeyeceğim, şunu içmeyeceğim” diyen kimse, hem yiyerek hem de içerek verdiği söze aykırı davranırsa, sadece bir keffâret gerekir.
c) Bir yemin cümlesinin tamamı birden fazla mesela, “Vallahi şu işi yapmayacağım”, “Vallahi şu işi yapmayacağım” şeklinde tekrar edilir ve sonra da bu yemin bozulursa; Hanefî mezhebinde kabul gören görüşe göre, ne kadar tekrar edildiyse o kadar sayıda keffâret gerekir. Böyle bir yemin tekrarının aynı zaman ve ortamda veya farklı zaman ve ortamlarda yapılması hükmü değiştirmez.
Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerinde kabul gören görüşlere göre ve bazı Hanefîlere göre ise bir keffâret yeterlidir.
d) Bir yemin cümlesinde, yemin konusu olan iş bir defa zikredilmekle beraber, adına yemin edilen Allah’ın ismi tekrar edilir veya O’nun birden fazla ismi kullanılırsa, bazı Hanefî fıkıh bilginlerine göre, arada atıf harfi (bağlaç) kullanılarak yapılan her tekrar, ayrı bir yemin sayılır ve yemin bozulduğunda ayrı ayrı keffâret gerekir. Başta İmam Muhammed olmak üzere bazı Hanefî fıkıh bilginleri ile Mâlikî, Şâfiî ve Hanbelî mezheplerindeki fıkıh bilginlerinin çoğunluğuna göre ise arada bağlaç bulunsun bulunmasın bu, tek bir yemin sayılır ve bozulması durumunda bir keffâret yeterlidir (Sahnûn, el-Müdevvene, I, 589-590; İbn Kudâme, el-Muğnî, XIII, 474; Kâsânî, Bedâi‘, III, 9-10). (Din İşleri Yüksek Kurulu)
Ayrıca bakınız:
https://risale.online/soru-cevap/yemin-bozmak-ve-keffaret
https://risale.online/soru-cevap/yemin-bozma