Cehenneme gitmektense yok olmak daha iyi değil mi?
Yokluk yani adem öyle bir haldir ki insan ne kadar büyük sıkıntıya düşerse düşsün yine de yok olmaktansa varlığı tercih eder. Öyle ki dünyadan ahiret alemine geçmek hakiki bir yokluk olmamasına rağmen insanlar ölmeyi istemezler. Hatta felç, kanser vs. gibi dehşetli, çaresiz bir hastalığa düşse binler elem ve acı çekse yine de ölmeyi istemez. Hayatta kalmak için dua eder, hayat sevincini daima içinde bulundurur. Bu yokluğu istememenin, var olma arzusunun dünyada bir izdüşümüdür. Elbette geçici dünyadan asıl âlem olan ahirete geçmek hakiki bir yokluk olmadığı halde muvakkat bir yokluk düşüncesi ve hissi bile böyleyken ebedi, sonsuz bir yokluğu hiç bir insan kabul etmeyecektir. Bediüzzaman Hazretleri bu hakikati şöyle izah etmektedir;
"Ve dünyada muvakkat bekāsını arzuladığı gibi, bir dâr-ı ebedîde bekāsını, aşk derecesinde arzuluyor. Ve midesinin gıda ihtiyacını te’mîne çalıştığı gibi, dünya kadar geniş, belki ebede kadar uzanan sofraları ve gıdaları, akıl ve kalb ve ruh ve insaniyet mideleri için tedârik etmeye fıtraten mecbûrdur, çabalar. Ve öyle arzuları ve matlabları var ki, ebedî saadetten başka hiçbir şey, onları tatmîn etmiyor. Hatta Onuncu Söz’de işaretedildiği gibi, bir zaman küçüklüğümde hayâlimden sordum: “Sana bir milyon sene ömür ve dünya saltanatı verilmesini, fakat sonunda ademe ve hiçliğe düşmesini mi istersin? Yoksa, bâkî ve fakat âdî ve meşakkatli bir vücûd mu istersin?” dedim. Baktım, ikincisini arzulayıp birincisinden “Ah!” çekti. “Cehennem de olsa, bekā isterim” dedi."[1]
Daha detaylı bilgi için;
https://risale.online/soru-cevap/cehennemde-de-olsa-sonsuzluk-istemek
https://risale.online/soru-cevap/cehennemin-kafirler-icin-rahmet-olusu