Cenab-ı Hakk'ın kudretinin nihayetsiz olması nedeniyle onun için yaratma faaliyetlerinde zorluk-kolaylık kıyaslaması yapamayacağımızı biliyoruz. Peki Rum Suresi 27. Ayettteki "Hem O, (ilk olarak mahlûkatı) yaratmaya başlayan, sonra onu (o yaratmayı âhirette tekrar) iâde edendir. Bu O’na daha kolaydır." ifadesi nasıl anlaşılmalıdır?
Bu insanların anlayışına göre bir anlatımdır. Allah'ın kudreti mutlaktır. Kudretinde derecelenme olmaz. Her şey O'na göre aynı kolaylıktadır. Fakat bir şeyi ilk defa eşsiz olarak yapmak mı daha kolaydır. Yoksa ilk defa yaptıktan sonra o modele göre ikinci defa yapmak mı kolaydır. Normalde bize göre ilk defa yapmak daha zor, ikincisi ona göre daha kolaydır. İşte Cenabı Hak, varlıkları ilk defa eşsiz olarak yaratandır. Ahirette ise önceki yarattığını bir daha yaratmaktır. Bu ise ilk defa yapana daha kolaydır. Yoksa kudretinde derecelenme olduğu manasına gelmemektedir.
Bizde de bir kudret görünmektedir. Fakat bu kudret, Allah tarafından verilmiş olup, sınırlıdır. Sınırlı olduğu için, bir kalemi kaldırmak kolay; bir sırayı kaldırmak zordur. Büyük bir masayı kaldırmak daha zordur. Bir binayı kaldırmak ise bizim için imkânsızdır.
Halbuki, Allah’ın kudretine nispetle az ile çok, küçük ile büyük arasında fark yoktur. Hiçbir şey ona ağır gelmez. Bir baharı yaratmak bir çiçek kadar ona kolaydır. Cenneti yaratmak bir bahar kadar ona rahattır. Çünkü, Allah’ın kudretinin kaynağı kendisidir. Yani başkası tarafından verilmemiştir. Kudretin zıddı olan âcizlik Allah’ta bulunmadığından, O’nun kudretinde dereceler de bulunmaz.
Nasıl ki Güneşin ışığı bir damla suya kolaylıkla yansıdığı gibi bir okyanusa da aynı kolaylıkla yansır. Güneş, ışığını bir damlaya kolay verirken, okyanusa zor verir diyemeyiz.
Hem nasıl bir komutan “Arş-İleri!” emriyle bir askeri harekete geçirdiği gibi, büyük bir orduyu da harekete geçirir. Bu konuda bir askerle bir ordu arasında fark yoktur. Dikkat edilirse aynı emirle, bir asker de bir ordu da harekete geçiyor. Allah da “Kün” yani “Ol!” emriyle bir atomu da yaratır, bir yıldızı da. İkisi de Allah’ın kudretine nisbetle aynıdır. Şimşek gibi bir süratle var eder. Kur’ân-ı Kerim’de “Bir şeyi(n olmasını) dilediği zaman, O’nun emri, ona sâdece 'Ol!' demektir, (o da) hemen oluverir.”[1] buyrulmaktadır.