Yüz tüylerini almak günah mı? Bir ilmihalde Peygamber Efendimizin "yüz tüylerini alan ve aldırana lânet olsun" diye bir şey okudum. Bu hadisin doğruluğu ve izahı nedir?
Cenab-ı Hak her insanı ayrı bir güzellikte yaratmıştır. Birlik mührünün açıkça okunduğu insan simasındaki güzellik, fıtrî ve tabiî olanıdır. Bunu muhafaza etmek, sahip olduğu özellik ve güzelliklere şükredip, Allah'ın uygun görüp ihsan ettiği kadarına razı olmak kulluğun bir derecesi ve işaretidir.
Bunun için hayatî ve zarurî bir maslahat yoksa, vücutta bulunan mevcut durumu değiştirmeye gitmemek lâzımdır. Çünkü böyle rast gele yapılan bir tasarruf insanı ağır bir mesuliyet altına sokabilir.
Bir zaruret yokken insan bedeni üzerinde yapılan değişiklikleri şiddetle yasaklayan Peygamberimiz (a.s.m.), başına ilâve saç takana, cildine dövme yapana ve yaptırana, güzelleştirmek maksadıyla dişini inceltip seyrekleştirene, kaş ve kirpiklerini yolan kadınlara, Allah'ın yarattıklarını değiştirdikleri için ilahi rahmetten uzak kalmış olacaklarını bildirmiş ve şöyle ikazda bulunmuştur:
Abdullah b. Mesud şöyle demiş: “Allah dövme yapan ve yaptıran kadınlara yüz yolan ve yolduranlara, güzellik için diş törpülettirenlere, Allah'ın yarattığı şekli değiştirenlere lânet etmiştir.”
Bu söz Benî Esed kabilesinden Ümmü Ya'kub denilen bir kadının kulağına varmış. Ümmü Ya'kub Kur'ân okuyordu. Hemen Abdullah'a gelerek:
— Ne o senden kulağıma gelen söz! Sen dövme yapanlara ve yaptıranlara, yüzden kıl yolduranlara, güzellik için diş törpüîetenlere Allah'ın yarattığı şeklî değiştirenlere lanet okumuşsun! dedi. Abdullah da :
— Resûlüllahın (sav) Iânet ettiklerine ben neden lânet etmiyecekmişim? Hem bu Allah'ın kitabında vardır, cevabını verdi. Kadın :
— Yemin olsun ben Mushafın iki kabuğu arasındakileri okudum. Ama bunu bulamadım, dedi. Abdullah:
— Gerçekten onu okudunsa mutlaka bulmuşsundur. Allah (Azze ve Celle);
“Peygamber size ne verdiyse, artık onu alın; size neyi de yasakladıysa, ondan hemen kaçının!”[1] buyurmuştur, dedi. Bunun üzerine kadın:
— Gerçekten ben şimdi senin hanımının üzerinde bundan bir şey görüyorum, dedi. Abdullah:
— Git de bak! dedi. Arkacığından kadın Abdullah'ın hanımının yanına girdi. Fakat bir şey göremedi. Ve Abdullah'ın yanına gelerek:
— Bir şey görmedim, dedi. Abdullah:
— Bana bak, bu olsaydı biz onunla bir arada olamazdık. Mukabelesinde bulundu.”[2]
Fıkıh alimleri bu hadisten hareket ederek, yüzünde sakal ve bıyık biten kadının onları gidermesinin caiz olacağını; ancak kaşları inceltmenin, tabi şeklinden çıkarmanın, kirpikleri düzeltmenin veya takma kirpik kullanmanın caiz olmadığını belirtirler. Çünkü diş, kaş ve kirpik birer aza mesabesindedir. Aslında olmayıp sonradan biten yüzdeki kıllar ise bu sınıfa girmediğinden, kadının bunları gidermesin de bir mahzur görülmemektedir. Aynı şekilde kadının bacağındaki kılları gidermesinde de bir mahzur yoktur. Çünkü bu kaş gibi bir uzuv mesabesin de değildir.
Fıkıh kitaplarına baktığımızda şu hükmü görmekteyiz:
– Kadını çirkinleştiren yüzdeki tüyler alınır. Erkeklerde görülen sakal, bıyık gibi şeylerin kadınlarda görülmesi halinde; alınması câizdir.
“İbn-i Âbidin, sakal ve bıyığın kadında fıtrat olmadığını, bu sebeple (eğer çıkarsa) kesilmesinin (müstehab) olacağını beyan etmiştir! Bu kılları gidermenin en uygun yolu tıraş olmak değil, ağda, pudra veya benzeri tıbbî şeylerle yolmaktır.”[3]
Anlaşılan odur ki, dindar hanımın kendini beyine karşı cazip duruma getirmesi müstehabdır. Beyini yabancıların cazibesinden korumuş olma hikmeti de vardır bunda.
Kaşların arasında ya da kaşların kenarlarında biten kıllara gelince:
Kadınların yüzlerindeki kılları yolması, kaşlarını inceltmesi, kirpiklerini uzatması konusunun şer'i hükmü İslâm âlimlerini bir hayli meşgul etmiştir. Hz. Peygamber'in (sav) bu konu ile ilgili bir hadisinde;
"Allah yüz tüylerini yolan ve yolduran kadına lânet etsin."[4] buyurmuş olması, bu ifadenin hangi fiilleri kapsadığı İslâm hukukçuları arasında tartışma konusu olmuştur.
Âlimlerin çoğuna göre; kadının kocasına güzel gözükmek için ve onun izni ile yüzünde, kadınlara mahsus olmayan tüylerin (sakal, bıyık tüyleri) bitmesi halinde bunları alması, güzelleşmek için makyaj yapması, kaşlarının etrafındaki dağınık tüyleri (iki kaş arası, etrafı) alması caiz olup, hadisteki yasak, kadının dışarı çıkmak için, yabancılar için yüz kıllarını yolması ve kaşlarını alması ile ilgilidir.
Malikiler ve bir grup âlim ise, bunu yaratılışı değiştirme olarak değerlendirdiğinden hiçbir şekilde caiz görmemekte veya mekruh saymaktadır.
Ahmed Davudoğlu hocanın izahları:
Yukarıda aldığımız îbni Mes'ud rivayetini Buhâri «Kitâbu't-Tefsîr» ve «Kitâbu'l-Libâs>»'da; Ebû Dâvûd «Kitâbu't-TeraccüN'de; Tirmizî «İstîzân»'da; "Nesâî «Kitâbu'z-Zine» ile «Kİtâbu't-Tefsir»'de; İbni Mâce «Nikâh» bahsinde muhtelif râvilerden tahrîc etmişlerdir.
Vaşimât: Vâşimenin cem'idir.
Vâşime elinin üstüne, bileğine veya dudağına veşim yaptıran kadındır. Buna Türkçe’de dövme denir ki, iğne veya çuvaldızla delinerek derinin altına sürme veya benzeri bir şey doldurulur, bir daha o yer renk tutarak ebediyyen çıkmamak şartıyla boyalı kalır. Bâzı câhiller kollarına veya omuzlarına aslan, kaplan gibi canlı hayvanların resmini bile nakşettirirler. Dövme; kadına da erkeğe de; yapana da, yaptırana da haramdır. Yalnız küçüklere yapılırsa henüz mükellef olmadıkları için onlar günahkâr olmaz. Günahı sadece yapana ait olur.
Nevevî diyor ki: “Ulemâmızın (âlimlerimizin) kavline göre dövme yapılan yer pis olur. Eğer dövmeyi ilâçla gidermek mümkün olursa giderilmesi vâcibdir. Pek güçlükle mümkün olabiliyor da telefinden korkuluyor yahut bir uzvun telef olması veya bir uzvun görünür şekilde sakatlanması muhtemelse giderilmesi vâcib değildir. Tövbe ettiği zaman üzerinde günah kalmaz. Böyle bir şeyden korkmazsa dövmenin giderilmesi lâzım gelir. Bu hususta gecikmekle günahkâr olur. Bütün bunlarda erkekle kadın müsavidir (eşittir).”
Nâmisa; yüzden kıl yolan, Mütenemmisa; yüzünün kılını yolduran kadın demektir. Ulemânın (âlimlerin) beyânına göre kadının yüzünde sakal ve bıyık biterse onları yolmak haram değil, müstehabdir. Fakat kaş, kirpik ve yüzün etrafından kıl yolmak haramdır.
Tefellûc: Ön dişleri törpüleyerek aralık açmak ve güzelleştirmektir. Bunu ekseriyetle genç ve güzel görünmek maksadıyla yaşlı kadınlar yaparlar. Bu maksatla dişlerini törpületen ile törpüleyen müştereken haram işlemiş olurlarsa da, dişi tedavi yahut bir kusurunu giderme maksadıyla yapılırsa günahı yoktur.
Sonuç olarak, hadiste yasaklanan kıl koparmayı, herhangi bir hastalık veya illet sebebiyle kadının yüzünde sonradan biten ve yüzünü çirkinleştiren yüz kıllarını (sakal, bıyık kılları) koparma değil de, başkalarına güzel görünmek maksadıyla kaşları inceltmek veya yukarı kaldırmak için kaş kıllarını yolmak, almak olarak anlamak daha doğrudur.
Ancak, insanlar tarafından aşırı derecede yadırganan ve insanın psikolojik olarak etkilenmesine sebep olacak ölçüde bir anormallik veya fazlalık bulunursa, o zaman kadının kaşlarını uygun hale getirmesinde dinen bir sakınca yoktur.
Ayrıca bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/kas-aldirmak-2
[1] Haşr, 59/7.
[2]Buhari, 'Libas', 84; Müslim, 'Libas', 120.
[3] Kadın İlmihali, Mürşide Uysal, s. 370.
[4] Buhari, 'Libas', 84; Müslim, 'Libas', 120.