Evlilik için taraflar arasında yapılan görüşme nasıl olmalıdır? İkili arasında bu görüşme kaç dakika sürmelidir? Ölçü ne olmalıdır?

Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki evliliklerimiz İslâm kültürü üzerine bina edilmelidir. Bu kültür ise ilk görüşmeden nişanlılık sürecine, nikâhtan çocuk eğitimine kadar olan bütün süreçlerde muhafaza edilmeye gayret edilmelidir. Özellikle sosyal medyanın ilişkileri ciddi yönlendirdiği/özendirdiği ve aile huzurunun bozulmasına hatta evliliklerin bitmesine sebebiyet verdiği şu zamanda dinimizin kurallarına ve kültürüne uygun bir süreç takip etmenin çok daha önem kazandığına şahit olmaktayız.

Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra şunu hemen ifade etmeliyiz ki eş tercihinde en mühim husus küfüv, yani denkliktir. Bu yüzden ilk görüşmede üzerinde konuşulması gereken ilk ve en önemli husus da budur. Buna göre;

Eş görüşmesinde ilk olarak genel sorularla kişiler birbirlerini tanımalıdırlar. İki tarafın inanç, İslâmiyet ve hayat hakkındaki fikirleri konuşulmalı ve uyum içerisinde olmasına dikkat edilmelidir. Diyanet hususunda denklik denkliklerin en önemlisidir.

Evlilik sonrası İslâmiyet ve örfümüz sıla-i rahimi çok önemsediği için ailevi ilişkiler devam edeceğinden genel hatlarıyla ailelerden bahsedilmelidir.

Ekonomik anlamda beklentiler ileride büyük huzursuzluklara sebep olmaması için iki tarafta birbirlerinin maddi imkânlarından haberdar olmalıdırlar. Maddi anlamda hayat standartlarının birbirine yakın olmasına dikkat edilmelidir.

Eş adaylarının ve ailelerinin diyanet ve ekonomik denkliklerinden sonra sosyal hayat, eğitim ve kültür bakımdan birbirlerinden çok uzak konumlarda bulunmamalarına dikkat edilmelidir. Bu cihetlerden de denklik önemlidir.

Elbette birebir denklik tesis edilemeyebilir. Mühim olan arada uçurum bulunmamasıdır. 

Yukarıda bahsedilen denklikler genel bir çerçevede konuşulmalı, çok ince detaylara inilmemelidir.

Görüşme, halvete engel olacak bir surette olmalı, yalnız kalınmamalıdır. Yani kız ile erkek aralarında henüz bir nikâh bağı bulunmadğı için odanın kapısı hafif aralıklı olmalı veya kızın mahrem bir erkek akrabası bulunmalı, yahut erkeğin mahrem bir kadın akrabası olmalıdır. Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurmuştur; "Sakın bir erkek, yanında mahremi olmadıkça yabancı bir kadınla yalnız kalmasın."[1]

Ayrıca başkalarının yanında konuşulamayacak, hassas ve özel konulara değinilmemesine dikkat edilmelidir. Ahlakı zedeleyecek, aradaki perdeyi kaldıracak sorular ve görüşmelere mahal verilmemelidir. Muhabbet ciddiyetini muhafaza etmelidir. Daha sonra konuşulacak konular bu sırada konuşulmamalı, nişan ve evlilik sürecinin mevzuları buraya getirilmemelidir. Ta ki daha sonraya sorulacak, konuşulacak ve öğrenilecek şeyler kalsın.

Evlenecek eşlerin daha önceden birbirlerini görmeleri caiz olduğu gibi bakılacak yerler eller, yüz ve ayaklardır. Muğîre (r.a) bir kadınla evlenmek istemiş, Hz. Peygamber (s.a.s) kendisine: "O kadına bak, çünkü bakmak yıldızınızın barışması için daha uygundur" buyurmuştur.[2]

Yine Hz. Peygamber (s.a.v), Ensar kadınlarından biriyle evlenmek isteyen bir sahâbiye; "Git ve ona bak, zira Ensar kadınlarının gözlerinde bazı göz kusurları bulunabilir"[3] buyurmuştur.

Her ne kadar belirli sınırlar dahilinde eş adayları birbirlerine bakabiliyorlarsa da kesinlikle şunu hatırlatalım ki en ufak bir el teması, tokalaşmak, sarılmak gibi tanışma eylemleri dinimizce ittifakla haram kabul edilmektedir.

Evlilik görüşmelerinde genel bir kanaat ile yetinilmelidir. Bu yüzden 1 saat civarı bir vakit, soruları sormak ve genel bir kanaate sahip olmak için yeterlidir. Ne kadar çok görüşme sayısı olursa olsun yahut görüşmeler ne kadar uzun olursa olsun unutulmamalıdır ki bir insanı tanımak ve onu sevmek bir anda olacak bir iş değildir. Daha fazla kanaat için nişan dediğimiz müessese bulunmaktadır.  Zaten bu söylemlerle olacak bir iş de değildir. İnsanların bazı şeylerin cevaplarını hal diliyle alması, onu yaşaması, tecrübe etmesi gerekmektedir. Özellikle şu çağda çokça karşılaşmakta olduğumuz 8-10 yıllık evlilik öncesi görüşmeler de dahi insanlar birbirlerini iyi tanıyamamakta ve ilişkilerini evlilik gibi bir bağ ile güçlendirmedikleri için ayrılmaktadırlar.

Ayrıca çarşaf giyen bir kimsenin vücut hatlarını belli etmeyecek ferace yahut bol elbise ile çıkmasında bir sorun yoktur.

Detaylı malumat için lütfen bakınız;

https://risale.online/soru-cevap/nisanlisi-ile-bas-basa-kalma

https://risale.online/soru-cevap/nisan-ve-dugun-gibi-merasimler

https://risale.online/soru-cevap/nisan-ve-dugun