RİSALE-İ NUR

07.12.2010

3663

Sebeblerin basitliği ve sonuçlarının büyüklüğü

Kâinatta görünen unsurlar (toprak, su, hava, ateş gibi) son derece basit ve sıradan olduğu hâlde, bunlardan meydana gelen neticeler neden bu kadar ince, detaylı, hikmetli ve güzeldir? Basit sebeplerin, böylesine kapsayıcı ve mükemmel sonuçları ortaya koymasının hikmeti nedir?

13.08.2011 tarihinde cevaplandı.

Cevap

Bediüzzaman Hazretleri bu konuda şöyle demektedir:

Yirmi Yedinci Pencere: اَللّٰهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ عَلٰي كُلِّ شَيْءٍ وَك۪يلٌ1 Kâinâtta, esbâb ve müsebbebât görünen eşyâya bakıyoruz ve görüyoruz ki, en a‘lâ bir sebeb, en âdî bir müsebbebe kuvveti yetmiyor. Demek esbâb bir perdedir. Müsebbebleri yapan başkadır.2

Yani kâinatta sebep–sonuç ilişkisine bakıldığında sebeplerin, sonuçları meydana getirecek gerçek kudrete sahip olmadığı açıkça görülür. En güçlü görünen sebep bile, en küçük ve basit bir sonucu kendi başına yapacak güçte değildir. Mesela büyük bir sebep görünen toprağın, bir üzüm tanesini yapmaya güç ve iktidarı yoktur. Bu durum da gösterir ki sebepler, gerçekte birer perdedir, asıl icraat ve yaratma, sebeplerin arkasında faaliyet gösteren İlâhî kudrete aittir.

Soru bağlamında bakacak olursak; Unsurların basit, neticelerin ise son derece sanatlı ve hikmetli olması, yaratmanın sebeplere değil, doğrudan doğruya Allah’ın ilim, irade ve kudretine dayandığını göstermek içindir. Eğer neticeler de unsurlar gibi basit olsaydı, insan sebepleri gerçek yaratıcı zannedebilirdi. Örneğin bir usta aşçı, basit malzemelerden çok lezzetli ve sanatlı bir yemek yaptığında kimse hayret etmez. Çünkü o yemeğin, aşçının bilgisi, tecrübesi ve maharetiyle ortaya çıktığını biliriz. Ancak aynı yemeği küçük bir çocuk yapmış gibi karşımıza koysanız, herkes tereddüt eder ve “Bu mümkün değil, mutlaka arkasında işi bilen biri vardır” der. Çünkü ortaya çıkan netice, o çocuğun bilgi ve gücünü açıkça aşmaktadır.

Kâinattaki unsurlar da buna benzer. Toprak, su, hava ve ateş adeta çocuk hükmünde, basit ve şuursuz şeylerdir. Buna rağmen bu unsurlardan çıkan meyveler, canlılar ve sayısız sanatlı varlıklar, bir aşçının ustalıkla yaptığı yemek gibi son derece düzenli, ölçülü ve hikmetlidir. Bu hâl açıkça gösterir ki, bu neticeleri yapan unsurlar değildir. Onlar sadece birer perdedir. Asıl icraat, ilmi ve kudreti sonsuz olan Allah’a aittir. Böylece basit sebeplerden çıkan mükemmel sonuçlar, yaratmada gerçek failin kim olduğunu akla ve kalbe ilan eder.

İşte Rabbimiz "müsebbibü’l-esbâb’", yani her şeyin/tüm sebeplerin gerçek yaratıcısı olduğunu bize açık bir şekilde göstermek için kâinatta böyle iş görmektedir. Bu durum da insanı Allah’a yönlendirir ve böylece kâinat, tevhid hakikatini ilan eden büyük bir delil hâline gelir.

Kaynakçalar
  1. Zümer 39 / 62. (Allah herşeyin yaratıcısıdır ve O, herşeye vekîldir.)

  2. Bediüzzaman Said Nursi, Mektubat, Hayrat Neşriyat, Isparta 2016, c.2, s. 371.


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Hesaplarımıza abone olun sorularımızdan ilk siz haberdar olun

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız