Soru

Peygamberimizi görmenin önemi

Sahabe olmakta neden görme şartı var. Dünya gözü ile imanlı bir şekilde Peygamberimizi (s.a.) görmek neden çok önemli ki öyle olanlar sahabe oluyor, görmeyenler olamıyor?

Tarih: 3.02.2011 18:30:36
Okunma: 5437

Cevap

Sahabe: “Birinin veya bir şeyin yanında ve beraberinde sıkça bulunmak, bir zaman veya mekanda uzun müddet yaşamak, bir şeyin mülkiyet ve tasarrufunu elinde bulundurmak, dost ve arkadaş olmak” anlamındaki (sahabet) kökünden türeyen sahabînin çoğul şeklidir.

En kapsamlı tarifi “Hz. Peygamber’i(sav) mü’min olarak gören ve Müslüman olarak ölen kimse” biçimindedir.

Bediüzzaman hazretleri bu konu hakkında şöyle der: “ Peygamberimizin sohbeti  öyle bir iksirdir ki, o sohbete bir dakika müşerref olan bir zat, seneler sonra elde edilecek hakikatın nurlarına nail olur. Çünkü sohbette, sohbet edenin ve anlatılan hakikatlerin boyasıyla, rengiyle boyalanma var. Sohbet edenin hali ve özellikleri ile beraber anlatılan hakikatlerin insanın ruhunda, kalbinde, vicdanında, cisminde etkileri, yansımaları olur.  Malûmdur ki: bu etkilerle ve yansımalarla ve kabul etmek ve tabi olmakla peygamberlik nuru sayesinde insan en yüksek bir mertebeye çıkabilir.

 

Nasıl ki, bir sultanın hizmetkârı ve onun tebaiyeti ile öyle bir mevkiye çıkar ki, bir şah çıkamaz. İşte şu sırdandır ki, en büyük veliler sahabe derecesine çıkamıyorlar. Hattâ Celaleddin-i Süyutî gibi, uyanık iken çok defa sohbet-i Nebeviyeye mazhar olan veliler, Resul-i Ekrem (A.S.M.) ile yakazaten görüşseler ve şu âlemde sohbetine müşerref olsalar, yine sahabeye yetişemiyorlar. Çünki Sahabelerin sohbeti, Nübüvvet-i Ahmediye (A.S.M.) nuruyla, yani Nebi olarak onunla sohbet ediyorlar. Evliyalar ise, vefat-ı Nebevîden sonra Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ı görmeleri, velâyet-i Ahmediye (A.S.M.) nuruyla sohbettir.

           

Peygamberimizin sohbetinin nasıl nurlu bir iksir olduğu şuradan anlaşılır ki:   Bir bedevi adam, kızını sağ olarak defnedecek kadar vahşi ve katı kalbli olduğu halde, gelip bir saat peygamberimizin sohbetini dinler ve sonra karıncaya ayağını basmayacak kadar bir şefkatli kalbe sahip olurdu. Hem cahil, vahşi bir âdam, bir gün peygamberimizin sohbetine katılır; öyle kâmil bir insan olur, öylesine gerçeklere nufuz eden bir hal elde ederdi ki; sonra Çin ve Hind gibi memleketlere giderdi, o günün medeni milletlerine insanlıkta rehberlik edebilir ve hakikatleri ders verecek bir öğretmen olurdu.

 

İslamiyet’le yaşanan o büyük inkılap sayesinde hayır ve hak bütün güzelliğiyle, şer ve bâtıl bütün çirkinliğiyle görülmüş ve hissedilmiş. Şer ve hayır ortasında öyle bir ayrılık ve yalan ve doğruluk arasında öyle bir mesafe açılmıştı ki, küfür ve iman kadar, belki Cehennem ve Cennet kadar araları uzaklaştı. Bu sayede sahabeler hakka âşık, doğruluğa müştak, adalete düşkün insanlar oldular.

 

Peygamberimizi görmek önemlidir. Çünkü beraber olmak demektir. Sohbetine katılmak demektir. Peygamberden ders dinlemek demektir. Peygamber olan bir zatın peygamberlik vazifesini icra ederken ders dinlemek, terbiyesine girmek demektir. Peygamberimizi görmek önemlidir. Çünkü peygamberimize bedenen ve cismen yakın olmak demektir. Toprağı altına çeviren, altını diğer maddelerden ayırırcasına insanlardaki altın gibi, elmas gibi özellikleri ve huyları bir anda ortaya çıkaran nurlu bir iksir olan sohbetiyle müşerref olmak demektir. Hiç şüphesiz  bedeni yakınlık kalbi yakınlığı da beraberinde getirmesinden dolayı onlar da nübüvvetin güzelliklerinden istifade ederek nurlanmışlardır.


Yorum Yap

Yorumlar