"Rabbimizi bize ta‘rîf eden üç büyük, küllî muarrif var. Birisi: Şu kitâb-ı kâinâttır ki, bir nebze şehâdetini on üç lem‘a ile Nûr Risâlesi’nden on üçüncü dersten işittik." 19. Söz'de geçen bu ifadelerde, 13 lema hangi lemalardır ve 13 üncü ders hangi derstir? Bir de bu risale hakkında kısa bir bilgi verir misiniz? İlk cümleleri kısaca izah eder misiniz?
Bu suali, ilgili metni kısa kısa izah ederek cevaplamaya çalışalım.
Mu‘cizât-ı Ahmediye’nin (asm) Birinci Zeyli
On Dokuzuncu Söz
Risalenin Kimliği: 19. Mektub’da yer alan 19. Söz Peygamberimiz Aleyhissalâtü vesselam’ın Peygamberliğini ispat eden harikulade bir risaledir. Zülfikar mecmuasında ve Hüsrev Efendi tarafından ezber risalesi olarak derlenen ‘Beş Risale’ kitabında yer almaktadır. 1929-30 yıllarında Barla’da telif edilmiştir.
Risâlet-i Ahmediye’ye (asm) dâirdir.
Peygamberimizin (sav) mucizelerinden bahseden 19. Mektub’un eklerinden birincisi olup, 19. Söz risalesidir. Hz. Peygamber’in (sav) peygamberliğinin ispatına dairdir.
بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
On dört reşehâtı tazammun eden On Dördüncü Lem‘a’nın
Burada zikredilen 14. Lema; Lemalar eserindeki 14. Lema değil, Nurun İlk Kapısı[1] adlı eserde yer alan 14. Lemadır. 14. Derste, 14 adet Lema vardır; 14. Lemada da 14 adet reşha vardır.
Birinci Reşhası: Rabbimizi bize ta‘rîf eden üç büyük, küllî muarrif var.
Reşha; sızma, sızıntı ve terleme gibi manalara gelmektedir. Bu risaledeki her bir reşha Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam gibi bir okyanusu kısaca anlatan damlalar hükmündedir.
Allah’ı insanlara tanıtan ve bildiren üç büyük umumî; tanıtıcı vardır.
Birisi: Şu kitâb-ı kâinâttır ki, bir nebze şehâdetini on üç lem‘a ile Nûr Risâlesi’nden on üçüncü dersten işittik.
Kâinat; Cenab-ı Hakk'ın sonsuz kudretiyle yazılmış, varlıklardan oluşan büyük bir kitaptır. Bu büyük kâinat kitabındaki her bir varlık; Allah’ın varlığını, birliğini ve büyüklüğünü apaçık göstermektedir.
Burada zikredilen 13 Lema, Nurun İlk Kapısı’ndaki 14. dersin ilk 13 Lemasıdır. İlk 13 Lema, kâinat kitabını okuyarak Allah’ın varlığını ve birliğini, 14. Lema ise Aleyhissalâtü Vesselam'ın peygamberliğini ispat ediyor.
Birisi: Şu kitâb-ı kebîrin âyet-i kübrâsı olan, Hâtemü’l-Enbiyâ Aleyhissalâtü Vesselâm’dır.
Şu büyük kâinat kitabının en büyük âyeti, Peygamberlerin sonuncusu olan Hz. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselamdır. Yani, yaratılan varlıkların her biri Allah’ın varlığına ve birliğine birer delildir. Yaratılmışlar içerisinde en büyük delil ise, Hz. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselamdır. Yani getirmiş olduğu Kur’ân ile bine yakın gösterdiği mucizeleriyle, imanıyla, ahlakıyla ve daha pek çok cihetlerle Allah’ın varlığına ve birliğine en büyük bir delildir Hz. Peygamber Aleyhissalâtü Vesselam.
Birisi de: Kur’ân-ı Azî-mü’ş-Şân’dır.
Allah’ı tanıtan diğer büyük, umumi delil ise Allah’ın ezeli kelamı olan şanı yüce Kur’ân-ı Kerim’dir. Kur’ân-ı Kerim; Allah’ın varlığını ve birliğini anlatmakla beraber, Allah’ın emir ve yasaklarını, razı olduğu ve olmadığı şeyleri anlatan kutsal bir kitaptır.
[1] 1926 yılında Burdur’da telif edilmiştir. 14 dersten oluşur.