Soru

Nur ve Ziya Kavramlarının Tanımı ve Farkı

Risal-i Nurde geçen "İman ise hem o şahısdaki her ferdin nuru hayatıdır. Hem girdiği alemin ziyasıdır. " Cümlesinden hareketle, nur ve ziya kelimelerinin anlamı nedir? Birbirlerinden farkları nelerdir?

Tarih: 4.05.2025 21:51:15

Cevap

Nur;  sözlükte ışığa, aydınlığa denir. Her türlü karanlığın zıddıdır. Ziya, nurdan daha dar bir anlama sahiptir. Zemahşerî’nin ifadesine göre ziya, nurdan daha kavîdir. Nur kelimesi Kur’ân-ı Kerim’de Şeriat, burhan, Hz. Muhammed (sav), Kur’ân-ı Mübîn, Cenabı Hakk’ın adaleti, hükümleri açıklama, küfür ve dalaletten iman ve hidayete çıkma gibi farklı manalarda kullanılmıştır.

Nur, dünyevî ve uhrevî olmak üzere iki kısma ayrılmaktadır. Dünyevî nur da iki kısma ayrılmaktadır. Birincisi: Basiret gözüyle akledilir ki ilahî nurlardan gelmektedir. Nur-u akıl ve nur-u Kur’ân gibi. İkincisi: Göz ile görülür ki parlayan, parlak olan cisimlerden ibarettir. Güneş, yıldız ve ay gibi. Nur, eşyanın hakikatini keşf ve beyan eden nesneye denir. Aynı zamanda nur, Hz. Peygamber (sav) Efendimiz için kullanılır. Nur, bir başka tanıma göre ziyanın hususi, sâfî ve latif bir tecellisidir. Bundan dolayı nur, daima medih makamında kullanılır. Ziyadan farklı olmakla birlikte bazen ziyaya karşılık olarak da kullanılmaktadır. Nur, ziyaya, ziyanın parlak yansıması için kullanıldığı gibi hissî ve aklî her türlü karanlığın zıddı olarak vicdan ve basîrette inkişaf eden afakî ve enfüsî tecelliyatın umumu için de kullanılmaktadır. Hattâ Allah Teala için mecaz dahi olsa ziya kelimesi kullanılmaz iken en-Nur ismi kullanılmaktadır.

Yüce Allah (cc) nurun kendisi değil, câılidir. Nur, O’nun eseridir. Bundan dolayı Allah’a (cc) nur ıtlak edilirken bu noktadan gaflet etmemek ve müteşabih bir manâ murad olunduğunu bilmelidir. Bediüzzaman Hazretlerine göre nurun, mülk ve melekut yönleri güzel ve şeffaf olduğundan hikmet gereği olan sebepler olmadan ilahî kudret tarafından yaratılmaktadır. Ona göre nur, elle tutulmaz, parmakla avlanmaz. Maddede hapsolmaz. Ancak basiret ile avlanır. Hz. Üstad'ın risalelerine bakıldığında aklın, fikrin, vicdanın, basiretin, Kur’ân’ın, güneşin nurundan söz etmekle nurun farklı kısımları olduğunu ifade etmektedir. Bediüzzaman Hazretlerine göre nurun kuvveti ve latif olması ölçüsünde ince, gizli ve maddî olan şeyleri keşfedebilir.


Yorum Yap

Yorumlar