4
Erkeklerin Sünnet Olmasının Hikmetleri
İnsan yaratılışı kusursuz ve mükemmel ise neden sünnet oluyoruz? Bir erkek sünnet olmak zorunda ise ve mükemmellik bu şekilde ise o zaman neden sünnetli doğmuyoruz?

4
İnsan yaratılışı kusursuz ve mükemmel ise neden sünnet oluyoruz? Bir erkek sünnet olmak zorunda ise ve mükemmellik bu şekilde ise o zaman neden sünnetli doğmuyoruz?
4
Kuzen ve eniştenin bulunduğu ortamda çarşaflı bir kadın nasıl giyinmelidir? Çarşaf farz mı, yoksa fitne endişesi varsa uygulanışı nasıl olmalıdır? Konunun dinimizdeki kesin hükmünü öğrenmek istiyorum.
23.496
Bediüzzaman Hazretlerinin Eski Said ve Yeni Said dönemi dahil tüm hayatında telif ettiği eserleri yazabilir misiniz? Arapça olarak telif ettiği eserler nelerdir? Derleme eserler hangileridir?
9.718
"Abdulkâdir-i Geylani (ks), birisinin ecel-i mübremi hususunda meşiet-i İlâhiyeden (Allah'ın iradesinden) istimdat ve niyaz etmesiyle teehhürüne (ertelenmesine) vesile olduğunu ehli keşif haber vermişler..." Ecel-i mübrem değişmez ecel değil midir? Ama bu cümleye göre sanki değiştirilebiliyormuş gibi zikredilmiş. Bu ifadeyi izah eder misiniz? Ve Gavs-ı Geylani'nin bu hadisesini de anlatır mısınız?
881
Kadere göre, bizim müdahalemizle ömür uzar veya kısalır mı?
5.742
"Çünki Allah, bir kimseyi eceli geldiği zaman aslâ ertelemez. Ve Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdar olandır. (Münafikun, 11)Hafız Ali Ağabey'in Hz. Üstad'ın yerine vefat ettiğini biliyoruz. Yukarda geçen ayete göre bunu açıklar mısınız?
6.521
Hiç kimse eceli gelmeden ölmez, öldürülemez! Bu ehli sünnet akidesidir. Öyleyse "Hafız Ali Benim yerime vefat etti" diyen Bediüzzaman Hazretleri bunu nasıl iddia etmektedir? Bunun dinimizdeki yeri nedir? Nasıl anlamalıyız?
10
Bir saat adaletle hükmetmek, bir sene ibadet etmekten daha hayırlıdır. Bu söz hadis midir? Topkapı Sarayı'nda yazıyormuş, kaynağı nedir?
699
Tabiat Risalesi'nde geçen, insanın ağzından çıkan ve dinsizliği işmâm eden kelimeler nelerdir?
158
23. Lem'a Tabiat Risalesi'ndeki 1. Yolun 2. Muhâlinin tamamını cümle cümle izah eder misiniz?
248
"Küfür, mevcûdâta karşı bir tahkîrdir; terk-i ibâdet dahi, kâinâtın kemâlâtını inkârdır. Hem hikmet-i İlâhiyeye karşı bir tecâvüz olduğundan, dehşetli tehdîde ve şiddetli cezâya müstehak olur." 23. Lem'a Tabiat Risalesi'nde geçen bu cümleyi izah eder misiniz?
181
23. Lem'a Tabiat Risalesi'nde geçen saat örneğini detaylı bir şekilde izah eder misiniz?
3.217
1-Senin vücûdun kâinâtla, hususan rızık münâsebetiyle, hususan bekā-yı nev' i'tibâriyle alâkadârdır ve alış-verişi vardır. 2- Senin vücûdunda çalışan zerreler, o münâsebâtı bozmamak ve o alâkadârlığı kırmamak için dikkat ediyorlar. Ve öylece ihtiyâtla ayaklarını atıyorlar. Güya bütün kâinâta bakıyorlar. Senin münâsebetini kâinâtta görüp öylece vaz'iyet alıyorlar. 3- Sen zâhirî ve bâtınî duygularınla, o zerrelerin, o hârika vaz'iyetlerine göre istifâde edersin. Tabiat Risalesi'nde geçen bu üç cümlenin izahını yapabilir misiniz?
3.369
Eczahâne misalinde macunların, pek çok muhtelif edviyelerden, hammaddelerden hassas mizanlarla terkip edilip oluşturulması ifade ediliyor. Hakikat kısmında ise her bir canlının benzer şekilde hassas ölçülerle çeşit çeşit maddelerden terkip edildiği nazara veriliyor. Acaba elinizde bu hakikat kısmı için sayısal örnekler var mıdır?
18
Meleklerin cesedi, iradesi ve benlik duygusu var mıdır; bu yönleriyle insanlardan üstün müdürler?
2.851
Tabiat Risalesi'nde eczane örneğinde "hayat sahibi bir macun ve hayatdâr tiryak" demesinin sebebini açıklayabilir misiniz?
4.028
Meyve Risalesinin 6. Meselesinde geçen "macun ve tiryâk" kavramları hangi varlıklara işaret ediyor?
2.454
Tabîiyyûn ya da tabiat felsefesi, natüralizm akımına verilen addır. Bu tabir, Allah'ı inkar edip "Her şeyi tabiat yapıyor" diyerek madenin varlığını, kökenini, çeşitliliğini onun doğasına veya tabiatına vererek tabiata, icat ve te'sîr veren kimseler için kullanılır. Bunlara, tabiatçılar ya da naturalistler de denilir.Kelâmcılar, maddeciliğin felsefede ortaya çıkan değişik temsilcilerini tabîiyyûn, dehriyye, muattıla gibi adlarla sınıflandırmışlardır. Tabîiyyûn adı genellikle, maddenin görünümlerinde ve duyumlarda ortaya çıkan çeşitliliğin kökenini onun doğasında arayan akımları belirtmek için kullanılır. Buna göre doğal olayların sebebini yalnızca tabiatta ve tabii nesnelerde aramak gerekir. Bütün olaylar (maddî ya da zihinsel süreçler) yeterli açıklamalarını zorunlu tabiat kanunları içinde bulur. Bu eğilim kelâmcılarca şirk sayılmıştır.1 Tabîiyyûn tabirinin Risale-i Nur'da nasıl geçtiğine birkaç örnek verecek olursak;... Hem şiddet-i harârete karşı aylarca nâzik, yeşil yaprakların yaş kalması, tabîiyyûnun ağzına şiddetle tokat vuruyor.2 Kuvve-i akliye dalında, âlem-i insaniyetin dimağına Dehriyyûn, Maddiyyûn, Tabîiyyûn gibi meyveleri vermiş, beşerin beynini bin parça etmiştir.3 İşte وَلَا الضَّٓالّ۪ينَ ile işaret olunan evvelki yol, tabiata saplananların ve tabîiyyûn fikrini taşıyanların mesleğidir ki, onda hakîkate ve nûra geçmek için ne kadar müşkilât olduğunu hissettiniz.4 Bir insanın bedenine rast gelir. Yine kör tabiat ve serseri felsefe lisânı ile, tabîiyyûnun dedikleri gibi der ki: “Sen benimsin? Seni yapan benim. Veya sende hissem var.”5 Tahavvülât-ı zerrât, Nakkāş-ı Ezelî'nin kalem-i kudreti, kitâb-ı kâinâtta yazdığı âyât-ı tekvîniyenin hengâmındaki ihtizâzâtı ve cevelânıdır. Yoksa Maddiyyûn ve Tabîiyyûnların tevehhüm ettikleri gibi, tesâdüf oyuncağı ve karışık, ma'nâsız bir hareket değildir.6 Yani Bediüzzaman Hazretlerine göre tabîiyyûn, “tabiata gerçek bir ilahî güç yükleyen, yaratılışı tabiatın kendi içindeki kör ve şuursuz işlemlerle açıklamaya çalışan materyalist akım” anlamında kullanılır. Yani onlar, varlıkların sanatını ve düzenini Allah'ın kudretine vermek yerine, tabiat kanunlarına ilim, irade ve güç atfedenlerdir. Bediüzzaman Hazretleri göre bu bakış, akıl ve hikmetle bağdaşmayan, kör, sağır, şuursuz sebepleri yaratıcı yerine koyan bir sapmadır. Çünkü tabiatın ne ilmi vardır, ne kudreti, ne de iradesi.Bu sebeple Risale-i Nur, tabîiyyûn fikrini ve bu fikri savunan felsefecileri "kör sebepleri ve kanunları ilahlaştıran, hakikati yanlış yerde arayan ve mesleklerinin iç yüzünü görmeyen kişiler" olarak olarak tarif eder.Bu meseleye Risale-i Nur'un birçok yerinde temas edilmekle birlikte, özellikle 23. Lem'a olan "Tabiat Risalesi" bu fikri kökten çürüten kuvvetli deliller ortaya koyar. Varlıklardaki Birlik Mührü, Allah'ı GösterirEczahâne Misali: Canlıların Yapısındaki Hassas AyarlarTabiat Risalesi Birinci Yolun İkinci Muhâlinin İzahıVücuttaki Zerrelerin Kâinat ile UyumuFeylesoflar Hakikati Neden Göremiyorlar?Burhan Köroğlu, "Tabiatçılar", TDV İslâm Ansiklopedisi, 2010, c. 39, s. 327-328.Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, Hayrat Neşriyat, Isparta 2013, s. 2.Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, Hayrat Neşriyat, Isparta 2013, s. 225.Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, Hayrat Neşriyat, Isparta 2013, s. 229.Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, Hayrat Neşriyat, Isparta 2013, s. 269.Bediüzzaman Said Nursi, Sözler, Hayrat Neşriyat, Isparta 2013, s. 230.
15.190
Deccal ve Süfyan kimlerdir? Farkları nedir? Hadis-i şeriflerde ve Risale-i Nur'da Deccal ve Süfyan nasıl geçmektedir?
11.100
Melekler nasıl varlıklardır? Temel özellikleri nelerdir?
6.068
Risale-i Nur'da “marifetullahın üssü'l-esası iman-ı billah” ve “iman-ı billah içindeki marifetullah” deniyor. Bu ifadeler, marifetullahın imandan önce mi yoksa sonra mı geldiğini mi anlatıyor? Allah'ı tanımak imana ulaşmanın şartı mıdır, yoksa imandan sonra mı kazanılır?