Konu ile ilgili bir hadis şöyledir:
"Resûlullah (asm) Ümmü Veraka'ya hem ezan okuması, hem de ikâmet etmesi için özel olarak bir müezzin tâyin etmişti. Ümm-ü Veraka da kadınlara imamlık yapardı."1
Kadının kadınlara imamlık yapması konusunda imamlar arasında ihtilâf vardır. Bu mevzudaki görüşleri kısaca şu şekilde özetleyebiliriz:
1. Şafiî imamları, Hanbelîler ve bir rivayete göre İmam Mâlik, yukarıda geçen hadis-i şeriflere dayanarak kadının kadınlara imamlık etmesinin caiz olduğunu söylemişlerdir. İbn Münzir, Hz. Âişe, Seleme, Atâ, Sevrî, Evzâî, İshâk ve Ebû Sevr Hazretlerinin de kadınların kadınlara imam olabileceği görüşünde olduklarını rivayet etmektedir.
2. Hasan el-Basrî, Süleyman b. Yesâr, Malikî imamları ise, kadının kadınlara imamlık etmesinin kesinlikle caiz olmadığı görüşündedirler. Bu mevzuda farzlar ile nafileler arasında bir fark görmezler. Bir rivayete göre İmam Mâlik de bu görüştedir.
3. Hanefi ulemâsına göre ise, kadının kadınlara imamlık etmesi caizdir. Fakat mekruhtur. Kadının kadına imamlığı kerahetle caizdir. Eğer kadınlar kendi aralarında cemaatle namaz kılacak olurlarsa, imam olacak kadın aralarında durur, onların önüne geçmez. Bu öne geçmek de mekruhtur.2 Kadın imam olduğu zaman cemaatin içinde saf tutup normal cemaatle kılınan namazlar gibi namazı kıldırır. Bu mevzuda İmam Kâsânî, Bedâyi' isimli eserinde şöyle demektedir:
"Hanefî imamlarınca kadının kadınlara imamlık etmesi caizdir. Ancak imamlık ederken kadınların önüne geçmeyip, ortalarında bulunması gerekir. Nitekim Hz. Âişe'den (ra) gelen bir rivayete göre O, kadınlara ikindi namazını kıldırmış fakat namaz esnasında onların ortalarına durmuştur. Ümmü Seleme (ra) da öyle yapmıştı. Çünkü bu hal, onların daima tesettürü esas almalarını gerekli gören hükümlere daha uygundur. Ancak bize göre, kadının imametinde kerahet vardır. Şâfiîlerde ise, kadınların cemaatle namaz kılmaları müstehabdır. Kadınların imamlık yapmalarının caiz olduğunu ifâde eden hadis-i şerifler varsa da bunlar nesh edilmiştir."3
Ebû Dâvûd, Salât, 62/592.
Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali, Bilmen Yay., İstanbul ts., s. 131
Kâsânî, Bedâyi', c.1, s. 157.