İman ile tasdik aynı şey midir? Örneğin, 'Dünya günde 365 kez dönüyor' bilgisini kabul ettiğimde, bu durumu tasdik mi etmiş olurum, yoksa iman mı etmiş olurum?"

İman ile tasdik arasında bazı farklar vardır:

Birincisi: "İmânın yeri kalbdir, dimağ ise oluyor ma‘kes-i nûr-u îmân."[1]

İman, kulun cüz-i iradesini sarf ettikten sonra Cenâb-ı Hakk'ın o kulun kalbine koyduğu bir nurdur. Akıl o iman nurunun aksettiği bir yer hükmündedir. Zira aklın nuru kalpten gelir. Tasdik ise inanç esaslarını kalben doğrulamak manasındadır. Dil ile ikrar, kalp ile tasdik ifadesi bu anlamda kullanılmıştır.

İkincisi: "Dimağda merâtib var, birbiriyle mültebis, ahkâmları muhtelif. Evvel tahayyül olur, sonra tasavvur gelir. Sonra gelir taakkul, sonra tasdîk ediyor. Sonra iz‘ân oluyor."[2]

"İmân tasdîkle beraber, hem iz‘ândır. İz‘ân ile beraber teslîm ve iltizâmdır."[3]

Bir düşüncenin zihin dünyamızda farklı mertebeleri vardır. Tahayyül ve tasavvurdan tutun taakkul, tasdik ve iz'ân mertebelerine kadar dereceleri var. İman, (aklen) tasdik etmekle beraber iz'ân etmektir. Yani bir fikrin yalnız akılda kalmayıp kalben kabul görmesidir.

Öyleyse "Dünya günde 365 kez dönüyor" gibi bir bilgiyi kabul ettiğimizde, o bilgiyi tasdik etmiş (aklen onaylamış) oluruz.