Soru

Nuri Said Paşa ve Türkiye-Irak İlişkileri

Emirdağ Lâhikası'nda, Salahaddin'in mektubunda geçen Nuri Said Paşa'nın hayatı ve Türkiye - Irak arası ilişkiler hakkında bilgi verir misiniz? (Emirdağ Lâhikası, 1. Cilt, s. 220-221)

Tarih: 27.12.2023 08:32:53
Okunma: 667

Cevap

Bahsi geçen mektup Emirdağ Lahikası'nda  geçmektedir ve şu şekildedir:

"Sevgili Efendim Fazîletli Üstâdım,

Tâhirî kardeşimizin huzûr-u âlînize gelmesiyle tab‘ (kitap basma) hakkında bir karar vereceğiniz tabîîdir. Bu mübârek kutsî işi, çıkan müşkilâtlar(zorluklar) münâsebetiyle yaptırmadığımızdan müteessiriz. Bu günlerde Ankara’ya yeni teşekkül(şekillenme-oluşma) eden İslâm Birliği’yle Türkiye arasını takviye etmek için Irak Başvekîli Nûrî Saîd Paşa gelecektir. Rus tehlikesine karşı ancak İslâm Birliği’nin duracağına binâen Türk milletinin bu birliğe karşı nâfiziyeti ve belki reîskârlığı ancak ve ancak Kur’ân’a sâhib Hazret-i Muhammed’e (asm) bağlılıkla olacağından Âlem-i İslâm’a bir niʻmet, bir halâskâr,(kurtarıcı) bir müncî,(kurtaran) bir kumandan olan Risâle-i Nûr’a hükûmetin eşedd-i ihtiyâcı(şiddetle ihtiyaç) olacağından son bir kere daha reîs-i hükûmete husûsî veya resmî bir mektûbla Rus tehlikesine karşı hâdimi bulunduğum dînin ve hâdimi bulunduğun milletin selâmeti ve saâdeti için Risâle-i Nûr’la mukâbele edilmesini bildirmek lütfunda bulunursanız, belki nûrun galebe zamanı gelmiştir.

Afv buyurunuz, câhil olduğumdan zât-ı asîlâne ve fâzılânelerine yazdığım çok kusûrlu mektûblarımı affedin. Çünkü şahsım için değil, Risâle-i Nûr hesâbına yazdığımdan kusûrumu paylaşacağız veya affedeceksiniz. Sizin kıymetli ve tarihî mektûblarınızdan alınan cümlelerden teşekkül eden Bâlâ’da yazılan mektûba mahkemeden berâat ettiğimizi de ve daha ilâvelerle bu meâlde tarafınızdan yazılacak bir mektûb belki Kur’ân hesâbına fâide temîn eder, münâsib midir? Tekrâr afv buyurunuz hürmetle mübârek el ve ayaklarınızdan öperiz pederimle."

Günâhkâr kusûrlu şâkirdin ---numaralı Abdurrahmân S.

II. Dünya Savaşı sonrası Türkiye-Irak ilişkileri ve oluşan Rus tehdidine karşı siyasi istişare ve politik birliktelik adına Nuri Said Paşa, beraberindeki heyet ile Türkiye’ye bir ziyaret gerçekleştirir. İlerleyen süreçlerde bazı orta doğu ülkelerini de kapsayan ve temelinde Sovyetler Birliği yani Rusya’nın orta doğu nüfusunu kırmayı amaçlayan Bağdat Paktını da netice veren bir dizi görüşmenin ilk adımlarıdır aslında bu ziyaret.

Selahattin ağabey de mektubunda ifade ettiği gibi bunu bir fırsat olarak görüyor. Bir Risale i Nur talebesi olarak olaya yaklaşıyor. Madem ortada bir Rus tehlikesi var, şüphe yok ki buna ancak İslâm Birliği ile karşı durulabileceğini ifade ediyor. Kurulacak bu birliğe liderliği ise Kur'ân hakikatleri ışığında bir Türkiye’nin yapabileceğini söylüyor. Dolayısıyla bu liderlik vazifesini icra etmek ve Rus tehdidinden kurtulmak için devlet ricalinin Risale-i Nur'un Kur'ânî reçetelerine şiddetle ihtiyaç duyduğunu ve yazılacak bir mektupla hükümet reislerine bunun tavsiye edilmesi gerektiğini mektubunda açıkça beyan ediyor.

Mektuba konu olmuş  Nuri Said Paşa 1888 yılında Bağdat’ta dünyaya gelmiştir.1909’da Osmanlı ordusunda subay olarak görev aldı. I. Dünya Savaşı’nda İngilizler ile çarpışan Nuri Sait Paşa savaş sonrasında Faysal’ın Şam’da kurduğu kısa ömürlü Arap Devleti’nin yöneticileri arasında yer aldı. Faysal’ın 1921 yılında Irak kralı olmasından sonra da Irak yönetiminde bir dizi etkili görev üstlendi. Çeşitli dönemlerde 8 kez başbakanlık yapan Nuri Said Paşa 1958 Irak askerî darbesinden bir gün sonra ülkeden kaçmaya çalıştığı esnada yakalandı. Aynı gün vurularak öldürülmüştür. 


Yorum Yap

Yorumlar