İşaratül İcaz'da (s. 11) geçen bu yeri izah eder misiniz?
Arapça’da isim ve fiillerin dışında olan ve tek başlarına bir anlam ifade etmeyip, ancak önüne geldikleri isimle bir anlam ifade eden kelimelere harf-i cer denir. Bu harfler önüne geldikleri ismin son harfini kesreli okuturlar.
Bu harf-i cerlerin her biri cümle içinde iken câr (yani harekeyi kesre ile okutan), harf-i cerlerden hemen sonra gelen kelime ise mecrûr (yani harekesi kesre ile okunan) şeklinde isimlendirilir.
Mesala;
في البیتِ
“Fî” harf-i cerdir. "-de, -da" aitlik anlamındadır. “Beyt” isimdir. "Ev" demektir. Fi’l-beytî cümlesinde “fî” câr, “beytî” ise mecrûrdur. Fi’l-beytî "evde" anlamına gelir.
بِسْمِ
“Bi” harf-i cerdir. "ile" anlamındadır. “İsim” isimdir. "Ad" demektir. Bismi cümlesinde “bi” câr, “ismi” ise mecrûrdur. Bismi "adıyla" anlamına gelir.
Arapça’da bir cümlede harf-i cer varsa onunla alakalı olan bir fiil vardır. Bu fiil eğer yoksa gizli durumdadır.
بِسْمِ ifadesinde bu fiil gizli durumdadır. Herhangi bir fiil zikredilmemiştir.
Bu durumda bu fiil;
ya câr ve mecrûr kelimelerinden ( بِسْمِ ibaresinden ) önce olması mümkündür. Şu halde mana tüm fiileri ihtiva eder. Her fiile bu anlam yüklenir. Her eylemde بِسْمِ اللهِ diyerek Allah'ın adıyla başlamak manasını ifade eder.
Mesela;
Kitap okumaya başlarken بِسْمِ اللهِ denirse اَقْرَاُ بِسْمِ اللّٰهِ Allah'ın adıyla okuyorum anlamında,
yemek yemeye başlarken بِسْمِ اللهِ denirse اٰكُلُ بِسْمِ اللّٰهِ Allah'ın adıyla yiyorum anlamında olur.
Yada bu fiilin câr ve mecrûr kelimelerinden ( بِسْمِ ibaresinden ) sonra olması mümkündür. Şu halde ise câr ve mecrûr cümlenin başında yer almış olur ki bu durumda mana olarak hasrı ifade eder. Yani "sadece ve sadece" anlamındadır.
Böylelikle yukarıdaki بِسْمِ اللهِ cümlesi “sadece ve sadece Allah’ın adıyla ...” demekle ihlas ve “Allah’tan başkasının adıyla olmaksızın” manasıyla da tevhid hakikatini ifade eder.