Dördüncü sözdeki; "piyango kumarına yarı malını vermek" ne anlama geliyor?
“Zîrâ bin adamın iştirâk ettiği bir piyango kumarına yarı malını vermek akıl kabul ederse; -halbuki kazanç ihtimâli binden birdir- sonra yirmi dörtten bir malını yüzde doksan dokuz ihtimâl ile kazancı musaddak bir hazîne-i ebediyeye vermemek, ne kadar hilâf-ı akıl ve hikmet hareket ettiğini, ne kadar akıldan uzak düştüğünü kendini âkil zanneden adam anlamaz mı?”(4. Söz)
Burada Üstadımız bir ihtimal üzerinde duruyor. Yani akıllı olan hiç kimse yarı malını kazanma ihtimali çok düşük bir kumara vermez, vermemelidir. Eğer yarı malını binde bir kazanma ihtimali olan kumara verirse akılsızlık etmiş olur. Aklını kullanan insan kazanma ihtimali çok yüksek olan şeylere yatırımını yapar. Namaz da böyledir. Yirmi dört saatten bir saatini verip yüzde doksan dokuz kazanma ihtimali olan bir ibadettir. Böyle ebedi bir hazineyi bırakıp, kazanma ihtimali çok düşük olan dünyevi kazançlar hele haram olan kumarlardan medet beklemek akılsızlıktır.