Beş Risale kim tarafından, hangi yıllarda neden yazılmıştır? Ayrıca İbrahim Hulusi Yahyagil hakkında detaylıca bilgi verebilir misiniz?
Beş Risale, Bediüzzaman Hazretleri tarafından yazılmış ve Ahmed Hüsrev Efendi tarafından derlenmiştir. Bu risalelerdeki parçalar, muhtelif zamanlarda (1927 ile 1948 yılları arasında) ve çeşitli mekânlarda (Isparta ve Barla gibi Risale-i Nur’un telif edildiği merkezlerde) kaleme alınmıştır.
Beş Risale, Risale-i Nur talebelerinin güçlü bir iman şuuru kazanmalarını sağlamak amacıyla Ahmed Hüsrev Efendi tarafından derlenmiş ve ezber müfredatı olarak uygulanmıştır. Nur medreselerinde eğitim gören her talebe, bu Beş Risaleyi ezberlemeye özen göstermiştir.
Beş Risale içinde yer alan risaleler, Risale-i Nur'un bir nevi fihristi niteliğindedir. İman esaslarının işlendiği bu risalelerde, tevhid, nübüvvet ve haşir gibi konular ele alınmıştır.
İlave malumat için lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/bes-risale
Yüzbaşı Hulusi Yahyagil / Hulûsi Bey
1895’te Elaziz’de dünyaya geldi. Birinci Cihan Harbi’nde Kafkas ve Çanakkale Cephelerinde harbe katıldı. 1925’te Harbiye’ye girdi. 1928’de Eğirdir’e yüzbaşı rütbesiyle tayin oldu. Bediüzzaman Hazretleri ile 1929 senesinde Barla’da tanıştı. Hayatında inkılab yapan bu tanışmadan sonra Bediüzzaman Hazretleri ile devamlı mektublaşarak sorular sordu. Bu sorulara verilen cevaplarla Mektubat eserinin telifine sebep oldu. Yine, okuyup yazdığı risaleler hakkındaki kıymetli değerlendirmeleri Barla Lâhikası’nın mühim bir kısmını teşkil etti.
Bediüzzaman Hazretlerini Barla’da iken dört defa ziyaret eden Hulûsi Bey, 1930 yılında tayinle Isparta’dan ayrıldı. Bundan sonraki yıllarda Bediüzzaman Hazretleriyle irtibatını vazife yaptığı yerlerden devam ettirdi. Hayatı boyunca Risale-i Nur Hizmeti’nde gösterdiği büyük ihlas ve sadakatiyle en güzîde Nur Talebeleri arasında yer aldı. Bediüzzaman Hazretlerinin talebeleriyle girdiği her üç hapisten de -bir hıfz-ı ilâhî ile- mahfuz kaldı. 25 Temmuz 1986’da Elazığ’da nurlu hizmetlerle geçen uzun bir ömrün ardından 91 yaşında âlem-i nura göç etti.[1]
Bediüzzaman Hazretleri, Barla Lahikası’nın girişinde Hulusi Bey hakkında şunları zikretmektedir: “Hulusi Bey benim yegâne mânevî evlâdım ve medar-ı tesellim ve hakiki vârisim ve bir deha-yı nuranî sahibi olacağı muhtemel olan biraderzadem Abdurrahman’ın vefatından sonra, Hulusi aynen yerine geçip o merhumdan beklediğim hizmeti, onun gibi îfaya başlamasıyla ve ben onu görmeden epey zaman evvel Sözler’i yazarken, onun aynı vazifesiyle muvazzaf bir şahs-ı mânevî bana muhatab olmuşçasına, ekseriyet-i mutlaka ile temsilâtım onun vazifesine ve mesleğine göre olmuştur. Demek oluyor ki, bu şahsı Cenab-ı Hak bana hizmet-i Kur’ân ve imanda bir talebe, bir muîn tayin etmiş. Ben de bilmeyerek onunla onu görmeden evvel konuşuyormuşum, ders veriyormuşum.”[2]
[1] Hayrat Vakfı İlmi Araştırma Heyeti, Bediüzzaman Said Nursi Ve Hayru‟l Halefi Ahmed Hüsrev Altınbaşak, Hayrat Neşriyat, Isparta 2013. C.1., s.323
[2] Bediüzzaman Nursi, Said, Mektubat Mecmuası, Altınbaşak Neşriyat, İstanbul 2013., s.2