RİSALE-İ NUR

01.11.2023

1224

Şems-i Kur’âniyeden Tezâhür Eden Yedi Hakîkat

"Mesnevî-i Şerîf, şems-i Kur’âniyeden tezâhür eden yedi hakîkatten bir hakîkatin aynası olmuş, kudsî bir şerâfet almış. Mevlevîlerden başka, daha çok ehl-i kalbin lâyemût bir mürşidi olmuş. Öyle de Risâle-i Nûr, şems-i Kur’âniyenin ziyâsındaki elvân-ı seb‘ayı ve o güneşteki renk renk ve çeşit çeşit yedi nûru birden aynasında temessül ettirdiğinden, inşâallâh yedi cihetle şerîf ve kudsî; ve yedi Mesnevî kadar ehl-i hakîkate bâkî bir rehber ve lâyemût bir mürşid olacak." 

28. Lemada geçen bu kısımda anlatılmak istenilen nedir? Yedi hakikat olarak bahsettiği hakikatler nelerdir ?

* *

**** ****

18.11.2023 tarihinde sordu.

Cevap

Kur'ân'ın mucizelik  yönü 7-10- 40 hatta sınırsız olabilir. Bu belki bir kesretten kinayedir denilebilir. Risale-i Nur, Kur'ân'ın bu 7 nurunun hepsine güzel bir ayna olmuştur. 

Bize göre aşağıda sıralanan yedi madde şems-i Kur’âniyenin ziyâsındaki elvân-ı seb‘ayı göstermekte. Ancak Hz. Üstad bu meseleyi detaylı olarak izah etmediğinden ve kendisi bir sıralama yapmadığından farklı bir sıralama da olabilir. 

Mesela;

1- Dili ve Üslûbu (Lafzın fesahatından selaset-i lisanı, belagat, cezalet vb)

2-Âlem-ül guyub lisanı (geçmiş, hazır ve gelecek zamanı haber vermesi)

3- İnsanların ihtilaf ettiği noktaları aydınlatması ve bunun ümmi bir Zat'ın (sav) fem-i mübareklerinden (mübarek ağızlarından) çıkması

4- Aynı anda farklı seviyelere hitap etmesi

5- Lafzında, manasında, hükümlerinde, hem ilminde, maksatlarının mizanında câmiiyet olması

6- İnsanlığa hayat verecek İslâm hükümlerini tesis etmesi

7. Bütün bu harikalıklar arasında güzel bir âhenk olması

 

Kur'ân'ın 7 mucizevî yönü şöyle de sıralanabilir:

1- Fesahati (Sözün açık ve hatasız olması)
2- Selaseti (Dildeki akıcılık)
3- Cezaleti (Sözdeki heybet, düzgün söyleyiş)
4- Belağati (Sözün düzgün, kusursuz, hâlin ve makamın icabına göre söylenmesi)
5- Bedaati (Eşsiz olması) 
6- Beraati (Güzel sıfatlarda üstün olması)
7- Garabeti (Gariplik, hayret vericiliği)

Bu görüşü destekler mahiyette Bediüzzaman Hazretleri Kastamonu Lahikası'nda şöyle demektedir:

"O sâile (sual sorana) cevâben dedim: İ‘câz-ı Kur’ânî, yedi menâbi‘-i külliyeden tecellî, hem yedi anâsırdan terekküb eder. Birinci Menba‘: Lafzın fesâhatinden, selâset-i lisânı, nazmın cezâletinden, ma‘nâ belâgatinden, mefhûmların (kavramların) bedâatinden, mazmûnların (ince manalı sözlerin) berâatinden, üslûbların garâbetinden birden tevellüd eden bârika-i beyânı (açıklamanın parlaklığı). Onlarla oldu mümtezic, mizâc-ı i‘câzında acîb bir nakş-ı beyân, garib bir san‘at-ı lisânî. Tekrarı hiçbir zaman usandırmaz insanı." (Kastamonu Lahikası, 219)

Farklı kişiler farklı sıralamalar da yapabilirler. Mutlak doğru olan sadece bunlardır diyemiyoruz. 


Paylaş

Facebook'ta paylaş

Whatsapp'da paylaş

Yorumlar (0)

Yorumunuz

Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız