15. Şuada geçen "Hakikat-i Muhammediyye" ne demektir?
Peygamber-i Zîşân’ı (asm) ve Fahr-i Âlem ve لَوْلَاكَ لَوْلَاكَ لَمَا خَلَقْتُ الْاَفْلَاكَ hitâbına mazhar; ve hakîkat-i Muhammediyesi (asm) hem sebeb-i hilkat-i âlem, hem neticesi, hem en mükemmel meyvesi olduğu gibi; bu kâinâtın hakîkî kemâlâtı ve sermedî bir Cemîl-i Zülcelâl’in bâkî aynaları ve sıfatlarının cilveleri ve hikmetli ef‘âlinin vazîfedâr eserleri ve çok ma‘nîdâr mektubları olması ve bâkî bir âlemi taşıması ve bütün zîşuûrların müştâk oldukları bir dâr-ı saadet ve âhireti netice vermesi gibi hakîkatler, hakîkat-i Muhammediye (asm) ve Risâlet-i Ahmediye (asm) ile tahakkuk ettiğinden, nasıl bu kâinât onun risâletine gayet kuvvetli ve kat‘î şehâdet eder (15.Şua)
Hakikat-ı Muhammediye, Peygamberimizin insanlığını, güzel ahlakını, peygamberliğini, miraca giderken Cebrail (as) dahil bütün varlıkları arkasında bırakıp Rabbi ile görüşen yüceliğini, meleklerden ve diğer peygamberlerden üstünlüğünü, bütün mevcudatın medar-ı iftiharı olan ve kainatın onun hürmetine yaratılan Allah katındaki en yüce makamını anlatan bir terkiptir.
Bediüzzaman Hazretlerine göre hakikat-i Muhammediye, peygamber efendimizin küllî olan manevi şahsiyeti ve kudsî makamı anlamına gelmektedir. Ona göre hakikat-i Muhammediye risalet ve İslamiyet’le donatılmıştır. Hz. Üstada göre hakikat-i Muhammediyenin bir kısım özellikleri şöyledir;
1- Âlemin yaratılış sebebi ve yaratılışının neticesidir.
2- Hayatın hayatıdır.
3- Kâinatın hayatıdır.
4- İsm-i A’zamın en geniş tecellisine mazhardır.
5- Bütün ruh sahiplerinin nurudur.
6- Kâinatın aslî çekirdeği ve en mükemmel meyvesidir.
7- Âlemi, manevi olarak şenlendirmekte ve nurlandırmaktadır.
8- Hakikat-i Muhammediyenin güzellikleri kâinatı manevi olarak istila etmiştir.
9- Saltanat-ı rububiyetine bir yüksek dellâldır.
10- Kâinat tılsımının ve yaratılış muammasının bir doğru keşşafıdır.
11- İlahi lütuf ve rahmetin bir parlak misalidir.
12- İlahi şefkat ve muhabbetin bir beliğ lisanıdır.
13- Ebedi âlemdeki ebedi hayat ve saadetin en kuvvetli müjdecisidir.
Hz. Üstada göre ümmetin tüm zamanlarda işlediği her bir hasenenin bir mislinin Hz. Peygamberin (sav) amel defterine yazılması ve onların sürekli okuduğu salavat dualarının kabul edilmesinin gerektirdiği manevi makamın neticesi olan hakikat-i Muhammediye kâinatta eşsiz bir güneş hükmündedir.