Üstadın, Sözler Lemalar gibi eserleri talebelerine yazdırdığını biliyoruz. Peki Şualarda, mahkemede cereyan eden hadiseleri kim yazmış? Çünkü birinci ağızdan anlatılıyor. Mahkeme zabıtlarının derlenmesiyle mi vücuda gelmiş? Üstad mı istemiş?
"Hem zeval ve fenâya maruz bütün güzel mahlûkatın arkasında bir cemâl-i münezzeh ve hüsn-ü mukaddes ihsas eden bir nakış ve tahsin ve san’at ve tezyin ve ihsan ve tenvir-i daimîyi görür." cümlesini izah eder misiniz?
Üstad bazı yerlerde bana yazdırıldı diyor. O kelimeden ne anlamalıyız. Çünkü bazıları (haşa) üstad kendini peygamber sanıyor diyorlar:
Çevremde ölüye Kuran okumanın caiz olmadığı, Kuranın dirilere geldiği görüşü yaygın. Yasin, fatiha vb. sureler ölüye okumak caiz mi, sevap kazandırır mı?
Mevlüt okumak veya okutmak bida mıdır?
”Şapka başa gelecek, secdeye gitme diyecek. Fakat baştaki iman o şapkayı da secdeye getirecek, inşaallah Müslüman edecek” Üstadın burada şapkaya cevaz verdiği manası çıkar mı?
"İnsanın mahiyet-i câmiasında nakışları zahir olan yetmişten ziyade esma vardır."  bu metni izah eder misiniz?
Yazı mektubunda geçen ve yazı yazmaktaki yüz şehid sevabı kalkacak mı?  Yüz şehid hükmü cari mi?
Üstad, risalelerde Kur'an'ın ''7 külli vechi''ne işaret ediyor. Ancak üstad 7. Lemada Fetih suresinin son 3 ayetini tefsir ederken ''Sure-i Fethin bu üç âyetinin çok vücuh-u i’câzı vardır. Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın on vücuh-u külliye-i i’câziyesinden ihbar-ı bilgayb vechi, şu üç âyette, yedi sekiz vecihle görünüyor.'' diyerek  ''7 külli vechi'' 10'a çıkarıyor...Neden? Acaba bu ''7 külli vech''e e
Üstad risalelerde akilüllahm hayvanların canlı hayvanları yemesinin caiz olmadığını beyan ediyor. Lakin belgeselere ve hayvanın yapısına dikkat edildiğinde; mesela aslanın fıtratı yakalamak ve öldürmek için olduğu anlaşılıyor. Hal böyleyken koşmak ve yakalamak için yaratılmış bir hayvanın bunun yapmasının caiz olmadığını söylemek zahiren tezat gözüküyor. İşin hakikatini açar mısınız?