Soru

Yüz Şehid Sevabı

Yazı mektubunda geçen ve yazı yazmaktaki yüz şehid sevabı kalkacak mı?  Yüz şehid hükmü cari mi?

Tarih: 22.10.2013 10:52:05
Okunma: 5859

Cevap

Yazı mektubundaki ifadelere dikkat edilirse, alimlerin mürekkebinden bahsediliyor. Yani alimlerin mürekkebi şehidlerin kanıyla aynı kıymette hatta bazen daha kıymetli olacak. Bir sene bu risaleleri anlayarak ve kabul ederek okusa bu zamanın mühim bir alimi olabilir. Alim olmasa da üstadımız alim olduğu için talebenin yazısı üstadın yazısı hükmüne geçer ve hadiste gösterilen ücret alınır. 

Yani yüz şehid sevabının hükmü hala caridir.

Yazı mektubunu aşağıya alıyoruz.

"Bir Kısım Kardeşlerime Hususî Bir Mektubdur

Yazıda usanan ve ibâdet ayları olan şuhûr-u selâsede sâir evrâdı, beş cihetle(Hâşiye) ibâdet sayılan Risâle-i Nûr yazısına tercîh eden kardeşlerime, iki hadîs-i şerîfin bir nüktesini söyleyeceğim. Birincisi: يُوزَنُ مِدَادُ الْعُلَمَٓاءِ بِدِمَآءِ الشُّهَدَٓاءِ -ev kemâ kāl- yani, “Mahşerde ulemâ-yı hakîkatin sarfettikleri mürekkeb, şehîdlerin kanıyla muvâzene edilir; o kıymette olur.” İkincisi: مَنْ تَمَسَّكَ بِسُنَّت۪ي عِنْدَ فَسَادِ اُمَّت۪ي فَلَهُٓ اَجْرُ مِائَةِ شَه۪يدٍ -ev kemâ kāl- yani, “Bid‘aların vedalâletlerin istîlâsı zamanında, sünnet-i seniyeye ve hakîkat-i Kur’âniyeyetemessük edip hizmet eden, yüz şehîd sevabını kazanabilir.”

Ey tenbellik damarıyla yazıdan usanan ve ey sofîmeşreb kardeşlerim! Bu iki hadîsin mecmûu gösterir ki: Böyle bir zamanda hakāik-i îmâniyeye ve esrâr-ı şerîata ve sünnet-i seniyeye hizmet eden mübârek hâlis kalemlerden akan siyah nûr ve âb-ı hayat hükmünde olan mürekkeblerin bir dirhemi, şühedânın yüz dirhem kanı hükmünde yevm-i mahşerde size fâide verebilir. Öyle ise, onu kazanmaya çalışınız. Eğer deseniz: Hadîste âlim ta‘bîri var, biz bir kısmımız; yalnız kâtibiz.”Elcevab: Bir sene bu risâleleri ve bu dersleri anlayarak ve kabûl ederek okuyan; bu zamanın mühim, hakîkatli bir âlimi olabilir. Eğer anlamasa da, madem Risâle-i Nûr şâkirdlerinin bir şahs-ı ma‘nevîsi var, şübhesiz o şahs-ıma‘nevî, bu zamanın mühim büyük bir âlimidir. Sizin kalemleriniz ise, o şahs-ıma‘nevînin parmaklarıdır. Kendi nokta-i nazarımda liyâkatsiz olduğum halde, haydi hüsn-ü zannınıza binâen bu fakire bir üstâdlık ve tebeiyet noktasında bir âlim vaz‘iyetini verdiğinizden bağlanmışsınız. Ben ümmî ve kalemsiz olduğum için, sizin kalemleriniz benim kalemim sayılır, hadîste gösterilen ecri alırsınız.

Saîdü’n-Nûrsî

HâşiyeBu kıymetli mektubda Üstâdımızın işaret ettiği beş nevi‘ ibâdetin kendilerinden îzâhını taleb ettik. Aldığımız îzâh şöyledir: 

1En mühim bir mücâhede olan, ehl-i dalâlete karşı ma‘nen mücâhede etmek. 

2Üstâdına neşr-i hakîkat cihetinde yardım sûretiyle hizmet etmek. 

3Müslümanlara îmân cihetinde hizmet etmek. 

4Kalemle ilmi tahsîl etmek. 

5Bazen bir saati, bir sene ibâdet hükmüne geçen tefekkürî olan ibâdeti yapmaktır."


Yorum Yap

Yorumlar