Ben bir okulda okul rehber öğretmeni (psikolojik danışman) olarak görev yapmaktayım. Meslekte daha ilk yıllarım. Fakat mesleğe başladığımdan beri meslekte kendimi yetersiz hissediyor, işimin hakkını veremediğimi düşünüyorum. Bu alanda kendini geliştirip çok güzel işler yapan meslektaşlarım da var, sadece evrak işi yapıp yatarak para kazananlar da. Ben ise çabalıyorum fakat yetersizlik duygusuyla baş edemiyorum. Aldığım maaşın helalliğini sorgular oldum. Meslekte doyum alamadığım için de işimde çok isteksizim. Zorla, yapmak zorunda hissettiğim için yapıyorum birçok şeyi. Kendimi geliştirmeyi istiyorum, fakat bu konuda da isteksiz olduğum için bunu da başaramıyorum. Sürekli bir çatışma halindeyim. Aldığım paranın helalliği konusunda endişem çok büyük. Bu yükün, sorumluluğun altında eziliyorum. İşi bırakmayı düşünüyorum fakat borçlu olduğumuz ve eşim tek başına bu borcun altından kalkamayacağı için işi de bırakamıyorum. Eğer kazanılan paranın helalliği konusunda endişeler var ise bu konuda öneriniz ne olur?
Şöyle ki; Cenab- ı Hak Ayet-i Kerime’de “şüphesiz ki, insan için kendi çalıştığından başkası yoktur.”[1] Buyurmasıyla insanın hedef ve gayesinin kendi çalışmasıyla doğru orantılı olarak ortaya çıkacağından bahsetmektedir. Hadis-i Şerifte de Hz. Peygambere “en faziletli kazanç hangisidir?” diye sorulduğunda O (asm) “helal/makbul bir alış-veriş ve kişinin el emeğiyle kazandığıdır.” Diyerek cevap vermiştir.[2]
Bununla beraber insanın ait olduğu kurum ve kuruluşlar kendisine fayda sağladığını düşünerek insana bir karşılık vermektedir. Bir ücret ödemektedir. Bu kurum ve kuruluşlar özel de olabilir. Kamu yani devlet de olabilir. Elbette ki insan bunun hakkını vererek elde edilen kazancın helal olmasını temin etmesi gerekir. Şu bir gerçek ki çalışmadan, hakkını vermeden, suiistimal ederek elde edilen kazançlar caiz değildir. Bu tür kazançlar ayrıca kul hakkına da girmektedir. Dinimiz, kul hakkı yemekten şiddetle men etmiştir.
Ancak şurayı gözden kaçırmamalı ki insan en iyisini yapmaya gayret ettiği halde başkalarının elde ettiği sonuçları elde edemeyebilir. Bu, o insanın başarısız olduğu anlamına gelmez. Yapabileceğinin en iyisi için çabalaması insan için yeterlidir. Burada asıl olan insanın bu gerçeği bilerek hareket etmesidir. Yani ruhen, kalben, aklen ve vicdanen mutmain olmasıdır.
Sizin de mesleğinizde niyetinizin iyi olması ile beraber elinizden geleni yapmaya çalışmanız kazancınızın inşallah temiz olduğuna bir delildir. Ayrıca mesleğinizde kazancınızın helaliyeti için kendinizi sorguluyor olmanız da iyi bir yolda olduğunuza alamettir. Eğer hiçbir gayret göstermeden ve vicdani bir sıkıntı duymayarak böyle bir kazanç elde etmiş olsaydınız o zaman endişe duyabilirdiniz.
[1] Necm Sûresi 39
[2] İbn-i Hanbel, 3, 67