Soru

Yiyecek ve İçeceklere Dikkat Etmek

Günümüzde, hangi marka olursa olsun, yiyecek ve içecekler yüzde yüz helaldir diyemiyoruz. Böyle bir durumda bir müslüman olarak nasıl davranmak gerekir? Haram veya haram olması şüpheli şeyleri yemek ve içmek, insanın ibadetini ve psikolojisini nasıl etkiler?

Tarih: 26.04.2010 03:33:56
Okunma: 9434

Cevap

Günümüzde gıda sanayiinde kullanılan pek çok katkı maddeleri Avrupa'dan ve gayr-i müslim ülkelerden geliyor. Bunların da lesitin, jelatin gibi en çok kullanılan bazıları hayvanlardan elde edilmektedir. Avrupa ülkelerinde ise domuz çok yaygın bir şekilde tüketildiğinden bu katkı maddelerinin domuz kökenli olması durumu ortaya çıkıyor. Özellikle margarin ve katı yağ kullanılan yiyeceklerden de sakınmak gerekiyor. Çünkü o yağların katılaştırılmasında lesitin kullanılıyor.

Diğer bir problem de alkollü katkı maddelerinden kaynaklanıyor. Mesela esans kullanılan gıdalar alkol içermiş oluyor.

Bir diğer problem de kaçak domuz eti ticaretinin çok yaygınlaşmış olmasıdır. İçinde et ve kıyma kullanılan ürünler ciddi bir risk altındadır.

Bu şartlar altında helal lokma yemesi gereken biz Müslümanlar'ın çok dikkat etmesi gerekiyor. İçinde caiz olmayan katkı maddeleri bulunan, ya da kaynağına emin olmadığımız et ürünlerinden sakınmak gerekiyor.

Yenilen haram lokmaların insanın ahlakı üzerinde olumsuz etkileri vardır. İhlasına ibadet ve itaat şevkine zarar verir.

Bu konuya ışık tutan bir kısım sahih hadisler vardır:

"(Resul-ü Ekrem sav.) Seferi uzatıp, saçı başı dağınık, toz-toprak içinde kalan ve elini semaya kaldırıp:  'Ey Rabbim, ey Rabbim' diye dua eden bir yolcuyu zikredip, dedi ki:

'Bu yolcunun yediği haram, içtiği haram, giydiği haramdır ve haramla beslenmektedir. Peki böyle bir kimsenin duasına nasıl icâbet edilir?' buyurdular." (Müslim, Zekat 65, (1015); Tirmizi, Tefsir, Bakara 2992.)

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'ı işittim. Şöyle buyurmuşlardı:

'Bir kısım insan vardır, Allah'ın mülkünden haksız bir surette mal elde etmeye girişirler. Halbuki bu, Kıyamet günü onlara bir ateştir, başka değil.' (Buhâri, Hums 7; Tirmizi, Zühd 41, 2375)

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

'Şurası muhakkak ki, haramlar apaçık bellidir, helaller de apaçık bellidir. Bu ikisi arasında (haram veya helal olduğu) şüpheli olanlar vardır. İnsanlardan çoğu bunları bilmez. Bu durumda, kim şüpheli şeylerden kaçınırsa, dinini de, ırzını da tebrie etmiş olur. Kim de şüpheli şeylere düşerse harama düşmüş olur, tıpkı koruluğun etrafında sürüsünü otlatan çoban gibi ki, her an koruluğa düşebilecek durumdadır. Haberiniz olsun, her melikin bir koruluğu vardır, Allah'ın koruluğu da haramlarıdır. Haberiniz olsun, cesette bir et parçası var ki, eğer o sağlıklı olursa, cesedin tamamı sağlıklı olur, eğer o bozulursa, cesedin tamamı bozulur. Haberiniz olsun bu et parçası kalptir." (Buhari, İman 39; Müslim, Müsâkat 107, 1599)

"Öyle devir gelecek ki, insanoğlu, aldığı şeyin helalden mi, haramdan mı olduğuna hiç aldırmayacak." (Buhari, Büyu' 7, 23; Nesai, Büyu' 2, 7, 243). Rezin şu ziyadede bulunmuştur: "Böylelerinin hiçbir duası kabul edilmez."

Helal ve haram lokmaların insana tesiri hakkında evliyalar çok söz söylemişlerdir.

Hz. Mevlanâ şöyle buyurur:

"İlim de hikmet de helal lokmadan doğar; aşk da, merhamet de helal lokmayla meydana gelir. Bir lokma, haset ve hileyi netice verirse, cehalete ve gaflete sebep olursa, bil ki, o lokma haramdır. Hiç buğday ekilip de arpa hasat edildiğini gördün mü?"

İbrahim Edhem hazretleri, "Ashab-ı kemal, ancak midelerine gireni kontrol etmekle kemale erebilmişlerdir." demiştir.

İmam-ı Rabbanî Hazretleri ise şöyle der:

"Lokmaya dikkat etmelidir. Bir insan, nereden ne bulursa yemesi doğru olmaz. Hem de, şer'i yönden helâl veya haram olduğunu düşünmeden. Zira, insan başıboş bırakılmamıştır ki, her istediğini yapa... Onun, şanı yüce bir Mevlâsı vardır; kendisine verdiği emir ve nehyi vardır. O yüce Zat, peygamberleri vasıtası ile, razı olduğu ve razı olmadığı şeyleri bildirmiştir." (382. Mektub)

Bediüzzaman Hazretleri de, "Hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork. Bir lokma, bir kelime, bir dane, bir lem'a, bir işarette, bir öpmekte batma. Dünyayı yutan büyük letâiflerini onda batırma." diyerek bir lokmanın bile insanı batırabileceğine işaret etmiştir.

Yine 9. Lem'ada domuz etinin insan ruhuna olumsuz etkisini şöyle anlatır:

"Hınzır eti yiyen bir cihette hınzırlaşır [Hâşiye] kaidesiyle o hayvanın eti, sâir hayvânât-ı ehliyenin etleri gibi zararsız yenilmiyor. Etinden gelen menfaatten daha çok ziyade, zarar îrâs etmekle beraber, etindeki kuvvetli yağ ise kuvvetli soğuk memleketi olan firengistandan başka tıbben muzır olduğu gibi, eti de yağı da manen ve hakikaten çok zararlı olduğu tahakkuk etmiş.

[Hâşiye]: Acaba firengistanın bu kadar harika terakkiyat-ı medeniyetiyle ve kemalat-ı fenniyesiyle ve insaniyet-perverane ulumuyla ileri gittiği halde o terakkiyat ve kemalata ve uluma bütün bütün zıt olan maddiyunluk ve tabiuyunluk zulümatında hınzırcasına saplanmalarında hınzır etini yemelerinin medhali yok mudur, soruyorum. 

İnsanın beslendiği şey ile mizacı müteessir olduğuna delil kırk günde her gün et yiyen kasavet-i kalbiyeye düçar olduğu darb-ı mesel hükmüne geçmiştir."

Bütün bu rivayetlerden anlaşılan o ki ibadetten lezzet almak, dualarının kabul olmasını ve dinini ihlas  (samimiyet) ile yaşamak isteyen kimseler yeyip içtiklerine azami derecede dikkat etmelidirler.

Hususen helal gıda sertifikası resmi olarak uygulanmaya başlayıncaya kadar çok şeylerden sakınmak mecburiyeti vardır.


Yorum Yap

Yorumlar