İntihar etmek haram, peki abdest alıp intihar eden kişinin bir şansı olabilir mi? Hayır ise başka bir yolla bu mümkün müdür?
Can, Allah’ın kula verdiği bir emanettir. Başkasının canına kıymak nasıl günah ise, kişinin kendi canına kıyması da aynı şekilde büyük bir günahtır. Hz. Peygamber pek çok hadisinde intihar etmenin ne denli günah olduğunu ve intihar edenin karşılaşacağı cezayı haber vermiştir. O, bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır: “Her kim kendini bir dağdan aşağı atıp intihar ederse, bu kimse cehennem ateşi içinde ebedî olarak kendisini yüksekten aşağıya bırakır olacaktır. Her kim zehir yudumlar da kendisini öldürürse, o kimse de zehri elinde, cehennem ateşi içinde ebedî o zehri içer olacaktır. Her kim de kendisini kesici ve delici bir aletle öldürürse, o da kullandığı aleti kendi karnına vurur ve yarar hâlde ebedî cehennem ateşinde kalacaktır” (Buhârî, Tıp, 56). Hadiste, intihar eden kimsenin ahirette göreceği şiddetli ve kalıcı azabın kendi fiilinin sonucu olduğu etkileyici bir dille anlatılmaktadır.
İslam âlimleri, hadisteki ebedî azap kaydının, intiharı helal sayarak kendi canına kıyanlar için söz konusu olduğunu veya uzun süreli azap anlamında mecazî bir ifade olduğunu belirtmişlerdir (Aynî, ‘Umde, XXI, 292).
Yüce Allah’ın emanet olarak lütfettiği hayatı O’nun razı olmadığı bir tarzda sonlandırma anlamına gelen intihar eyleminin salim akılla gerçekleştirilemeyeceği açıktır. Ancak kişinin cinnet hâlinde iken canına kıymış olacağı var sayılarak bağışlanması için Allah’a dua edilir. (Din İşleri Yüksek Kurulu)
Enes'ten (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah (asm) şöyle demiştir: “Başına gelen bir musibetten dolayı hiç kimse ölümü istemesin. Mutlaka bir şey istemek durumunda ise 'Allah'ım, benim için yaşamak hayırlı ise beni yaşat, ölüm hayırlı ise canımı al! desin.” (Buhârî, “Merda”, 19; Müslim, “Zikir”, 10.)
Böyle büyük bir günahı bilerek yapanın abdest alarak yapması veya başka bir şekilde yapması onu büyük günah olmaktan çıkarmaz. O kimseyi intihara yönlendiren sebepleri bulup onlarla mücadele etmek gerekir. Yoksa hiçbir şekilde ihtihara müsaade yoktur.