Risale-i Nur'da neden acz ve fakrdan söz edilince, Allah'ın özellikle Kadir ve Rahim ismleri kullanılıyor?
İnsan zatı itibariyle aciz olduğundan birçok şeyden müteessir olup etkileniyor. Çok şeyler var ki insana zarar verebiliyor. Bunlara karşı insanın gücü ve kudreti olmadığı için sığınacak ve dayanacak bir yer arar. Onun için dünyada kuvvetli olarak bildiği kapılara müracaat eder. Fakat müracaat ettiği kapılar ya da kişiler de aciz oldukları için sınırlı şeylerde yardım edebilir. Çok zaman onlar da aciz kalıp yardım edemez.
Bundan dolayı insan, her şeye gücü yeten ve kendisine hiçbir şeyin zarar veremediği birisine dayanmaya ve iltica etmeye mecbur oluyor. Böyle birisi de ancak her şeye gücü yeten manasındaki Kadir olan Cenabı Haktır.
İnsan aynı zamanda zatı itibariyle fakirdir. Yani, ihtiyaçları sonsuzdur. Bu ihtiyaçlarına karşı sermayesi de çok azdır. Veya yoktur. İnsan bu ihtiyaçlarını karşılayamadığı zaman kendisine yardım edecek bir kapı bir merci arar. Fakat kapısını çaldığı kişiler de belli bir yere kadar onun ihtiyaçlarını karşılayabilir. Çoğunu karşılayamaz. Ya sermayesi yetmez ya da cömertliği sınırlıdır. Mesela insan cenneti duymuş onu da ister. Ebedi olmak ister. İşte İnsanın bütün ihtiyaçlarını hem çok merhametli hem de çok cömert olan aynı zamanda zenginliğine, cömertliğine ve merhametine sınır olmayan bir zat karşılayabilir. Öyle bir zat da Rahman ve Rahim olan cenabı Hak’tır.
İşte insandaki acizlik ve fakirlik onu Kadir, Rahman ve Rahim olan Allah'a yönlendirdiği için birlikte zikrediliyorlar.