Hz. Dihye Bin Halife kimdir? Cebrail aleyhisselam neden onun suretine giriyor?
DİHYE b. HALîFE
“Kuzey Arabistan’daki Kelb kabilesine mensup olan Dihye’nin hicretten önceki hayatı hakkında yeterli bilgi bulunmamakla beraber onun genç yaşta sahâbî olduğu anlaşılmaktadır. Bedir Gazvesi’nden çok önce İslâmiyet’i kabul ettiği halde bu savaşa katılamamış, fakat Uhud Gazvesi’nden itibaren önemli savaşlarda bulunmuş, bir seriyyenin de kumandanlığını yapmıştır.
Hz. Peygamber, Hudeybiye Antlaşması’ndan sonra heyetler tertip ederek komşu kabile ve devlet başkanlarına dine davet mektupları göndermiştir. Bunlardan Bizans İmparatoru Herakleios’a yazılan mektup, Dihye b. Halîfe tarafından hicretin 7. yılı Muharreminde (Mayıs 628) götürülmüştür. Dihye’nin asıl görevi, mektubu Herakleios’a ulaştırmak üzere Bizans’ın Busrâ (Filistin) valisine teslim etmekti. Ancak bu sırada imparatorun Filistin’de bulunması sebebiyle onun huzuruna çıkması teklif edildi. Kaynaklarda Dihye’nin bizzat Herakleios’la görüştüğü ve o esnada ticaret için Gazze’de bulunan Ebû Süfyân’ın da imparatorun isteği üzerine oraya gelerek görüşmede hazır bulunduğu belirtilir. Ancak Bizans kaynaklarında bu hususta herhangi bir bilgi mevcut değildir. Daha sonra Herakleios Dihye’ye bir mektup verdi; mektubu ileri gelen hıristiyan âlimi ve kendisinin yakın dostu Dagātır’a götürmesini ve İslâmiyet hakkında onunla görüşmesini istedi. Dagātır’a Hz. Peygamber’den de bir mektup getirmiş olan Dihye Rûmiye’ye onun yanına gitti. Dagātır İslâmiyet’i hemen kabul ettiği gibi Rumlar’ı kilisede toplayarak onları da müslüman olmaya davet etti. Daha önce kendisine son derece bağlı olmalarına rağmen Rumlar bu teklif üzerine Dagātır’ı döverek öldürdüler (daha geniş bilgi için bk. DAGĀTIR). Muhammed Hamîdullah’ın tesbitine göre Hz. Peygamber’in Herakleios’a gönderdiği mektubun aslı günümüze kadar gelmiş bulunmaktadır (İslâm Peygamberi, I, 373 vd.).
Dihye b. Halîfe’nin başkanlık ettiği heyet, dönüş yolunda (Hamîdullah’a göre gidişte) Cüzâm kabilesinin yurdundan geçerken Hismâ mevkiinde soyulmuş, ancak çevredeki Müslümanlar Dihye’nin yardımına koşarak eşyalarını geri almışlardır. Medine’ye dönüşte durum Hz. Peygamber’e anlatılınca Zeyd b. Hârise kumandasında Cüzâmlılar’a karşı bir askerî birlik sevk edilmiştir.
Dihye b. Halîfe’nin ticaretle meşgul olduğu ve Kur’an’daki bir âyetin (Cum‘a 62/11) onun ticaret kervanının Medine’ye gelişi dolayısıyla indiği rivayet edilmektedir (Fahreddin er-Râzî, VIII, 208). Ancak bunun gerçeğe uymadığı ve bu âyetin Câbir b. Abdullah’ın kervanı hakkında nâzil olduğu belirtilmektedir (İbn Kesîr, IV, 367; Elmalılı, VII, 4992).
Cebrâil’in Dihye sûretine girerek Hz. Peygamber’e vahiy getirdiği ve ashaptan birçoğunun onu Dihye zannettiği hususu, kaynakların ittifakla vermiş olduğu bilgiler arasındadır. Enes b. Mâlik’in ifadesine göre Dihye ashâbın en güzeli olup iri cüsseli ve beyaz tenli idi (bk. Heysemî, IX, 378).
Dihye’nin Hz. Peygamber’den sonraki hayatı hakkında kesin bilgi yoktur. Onun Yermük Savaşı’na kumandan olarak katıldığı, Suriye’nin fethinden sonra Şam’ın Mizze semtine (İbn Ebû Hâtim’e göre Mısır’a) yerleştiği ve orada vefat ettiği rivayet edilir. Kaynaklarda ölüm tarihi de verilmemiş, sadece Muâviye devrine kadar yaşadığı belirtilmiştir. Bundan hareketle onun 50 (670) yılı dolaylarında vefat ettiği söylenebilir.
Dihye’nin rivayet etmiş olduğu hadis sayısı beş civarındadır.” (Diyanet İslâm Ansiklopedisi, 9/294-295)