Merhabalar, ben bugüne kadar maddi manevi büyük kul haklarına girdim. O İnsanlardan helallik istemeye bile yüzüm yok. Allah'ın rahmetinden ümit kesmek istemiyorum ama Allah beni affetse bu durumda hakkına girdiğim insanlara zulüm olmaz mı? Ben nasıl Allah'ın rahmetinden ümitvar olayım?
Öncelikle kul hakkı ihlali durumunda; haksızlığın gecikmeden giderilmesi, hak sahibi ile helalleşilmesi ve bu günahtan tövbe istiğfar edilmesi gerekir. Zira Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Kim din kardeşinin şeref, onur ve haysiyetine veya malına yönelik bir haksızlık yapmışsa altın ve gümüşün fayda vermeyeceği kıyamet günü gelmeden önce o kimseyle helalleşsin. Aksi takdirde yaptığı zulüm miktarınca sevaplarından alınarak hak sahibine verilir. Şâyet sevabı yoksa hakkına girdiği kişinin günahlarından alınarak kendisine yüklenir”[1]
Mallarla ilgili kul hakkı ihlali durumunda; mevcutsa söz konusu malın kendisi, yoksa bedeli hak sahibine verilmelidir. Hak sahibinin hayatta olmaması hâlinde ise mirasçılarına teslim edilmelidir. Malın sahibi bilinmiyor veya kendisine ulaşmak mümkün olmuyorsa söz konusu mal veya bedeli hak sahibi adına fakirlere ya da hayır kurumlarına verilmelidir. Ayrıca yapılan bu hatadan dolayı samimi bir şekilde tövbe edip Allah’tan af ve mağfiret dilenmelidir.
Hak ihlali; hakaret etme, küfür, yalan, gıybet, iftira, alay, istihza, rencide etme gibi insanın onur ve haysiyetine yönelikse bu durumda yapılması gereken, ortaya çıkan zarar ve mağduriyeti gidermek ve hak sahibiyle helalleşmektir. Buna imkân bulunmadığı durumlarda ise samimi bir tövbeden sonra hak sahibine hayır dua edilmeli, onun namına hayır hasenat yapılarak bu vebalden kurtulmaya çalışılmalıdır. Bu şekilde bir yol izlemenin manevî içerikli kul haklarına keffaret olabileceği bazı âlimler tarafından dile getirilmiştir.[2]
Rabbimiz Kur’ân-ı Kerîm de “De ki: “Ey nefisleri aleyhine (günah işlemekle ömürlerini) isrâf eden kullarım!(Günahlara bulaştık diye) Allah'ın rahmetinden ümid kesmeyin! Şübhesiz ki Allah, bütün günahları bağışlar!” Doğrusu, Gafûr (çok bağışlayan), Rahîm (kullarına çok merhamet eden)ancak O'dur.”[3] buyurmuştur. Dolayısıyla yüce Rabbimizden her ne şart ve hal üzere olur isek olalım ümid kesmek doğru değildir. Ayet-i celîlenin kat’i ifadesi gösteriyor ki Allah’ın rahmetinden ümit kesmek dahi büyük günahtır. Kul olarak bize düşen samimi ve ihlaslı bir tevbe ile aynı hatalara düşmemeye gayret gösterip rahmet-i ilahiyeden her daim ümitvar olmak ve O’nun mağfiretini dilemektir.
Ayrıca bknz:
https://risale.online/soru-cevap/umit-kesmek
https://risale.online/soru-cevap/umitsizligin-sebepleri
https://risale.online/soru-cevap/umitsizlik-hastaligi