Arama sonuçları: 1464 sonuç bulundu.

Benim sıkıntıya düştüğüm bir konu var. Şöyle ki, bir olay oduğunda bir yanım buna Allah'ın isimlerine bakan yönüyle bak diyor. Diğer bir yanım ise Allah'ın vermiş olduğu fıtrat neticesinde bak diyor. Mesela sevdiğim bir kişi öldüğünde fıtratım gereği üzülüyorum. Diğer yandan neden üzülüyorsun bu ilahi bir kanun diye düşünüyorum. Bu ikisi arasın da nasıl hareket etmem konusunda kararsız kalıyorum. 
Bazıları, 'Ben mi istedim yaratılmayı ve dünyada imtihan olmayı?' diyor. Bunlara nasıl cevap vermeliyiz?
Yatsı namazından sonra yatılması iyi olur diye bir duyum var, doğru mudur? Gece saat kaç gibi yatılması gerekir?
"Üstadına neşr-i hakikat cihetinde yardım suretiyle hizmet etmek" maddesinin şimdiki zamana göre izahını yapar mısınız?
Kıyamete yakın, ahir zamanda bir sed arkasına hapis edilmiş olan Yecüc ve Mecüc kavimlerini Bediüzzaman Çin Seddi arkasına hapis edilmiş Moğol, Mançur ve Kırgız kavimleri olduğunu söylemiş.  Lakin bu günümüz için olamaz bir durumdur. Çünkü bu asyalı kavimler günümüzde istediği gibi seddi geçebilir ve gücü olmayan kavimlerdir. Ayrıca Bediüzzamanın söylediği şeyler Hadislere ters düşmektedir.
Ben birkaç ay önce müstehcen içerikli şeyler izlemeyeceğim diye yemin etmiştim ve karşılığında eğer izlersem başıma şu gelsin demiştim. Biliyorum bu bir bedduadır, ama yaptım bir hata ve böyle yemin ettim. Daha sonra farkettim ki müstehcen içerikli olmasa bile dizilerde izlediğim bazı sahnelerde etkileniyorum. Ancak yeminime aykırı olmadığı için ilk başta kötü hissetmedim. Çünkü müstehcen bir sahn...
Ben Vallahi Billahi Tallahi diye yemin ettim. Bu yemin Nasuh yemini midir ve kefaret gerektirir mi?
Osmanlıca Kastamonu Lahikasında sahife 192 de Üstad Hazretlerinin bir kaç ifadesi şöyle "ta imkana kadar yeni harfle, bir ihtarı manevi ile izin verdik." buyuruyor. Üstad hangi risalelerin latin harfiyle yazılmasına müsaade etmiştir? Bu mektubun az ilerisinde yirmi sene evvelki Türkçe ile şimdiki Türkçenin farklı olduğundan yeni Türkçe için bazı kelimatı arabiyede tasarruf edildi sizde öyle yapab...
"Hem, bununla beraber, Hâlık-ı Zülcelâl her şeye yakın olduğu halde, yetmiş bine yakın nuranî perdeleri vardır." Yetmiş bine yakın nurani perdelerden maksat nedir?
"İnsanın mahiyet-i câmiasında nakışları zahir olan yetmişten ziyade esma vardır."  bu metni izah eder misiniz?