Arama sonuçları: 492 sonuç bulundu.

Risaleler neden günümüz Türkçesine çevrilerek gençliğin istifadesine sunulmuyor? Çeviri hiç bir zaman aslının yerini tutamayacağını da biliyorum, aslı kalmalı. Fakat anlaşılması için de böyle bir çalışma gerekmiyor mu?
İşarat’ül İ’cazda geçen “Bu ta‘mîrât da, bütün a‘zânın erzâk mahzeni hükmünde olan, Cenâb-ı Hakk’ın bir kanun-u mahsûsla ihzâr ettiği o madde-i latîfeden alınan eczâ ile yapılır.” Bu kısımda, madde-i latifeden maksat nedir? Ayrıca aynı yerde geçen dört matbah ve dört süzgeç nedir?
"İnsanda cisimden başka nasıl akıl, kalb, ruh, hayâl, hâfıza gibi ma‘nevî vücûdlar da var." (Sözler, Otuz Birinci Söz, s. 251) cümlesinden mezkur letaifin müstakil birer vücudu olduğu anlıyoruz. Ancak birbirleri ile alakadarlıkları noktasında ruhun birer cihazı, ruha takılmış birer latifeler olduklarını ifade eden bir ibare risalede mevcut mudur? 
Risale-i nurda başka gezegen ya da galaksilerde melaike ve ruhaniyatın bulunduğundan bahsediliyor. Melaikeyi biliyoruz da ruhaniyat nedir?
17.söz; Bu söz iki ali makam diyor üstadımız. Birinci makam belirtilmemesinin sebebi nedir. Birinci makamın neresi olduğunu nasıl anlayabiliriz. 2- Âlem-i ervah ve ruhaniyatın farkı nelerdir?
Safer ayında insalların başına gelecek belaların dağıtıldığı söyleniyor bu doğrumu? Safer ayını bela ayı olarak telakki etmemiz mi gerekiyor?
"Bütün Esmâ-i Hüsnânın ifâde ettiği mânâlar ile bütün sıfât-ı kemâliyeye, Lâfza-i Celâl olan Allah bil’iltizam delâlet eder. Sair ism-i haslar yalnız müsemmâlarına delâlet eder, sıfatlara delâletleri yoktur. Çünkü sıfatlar müsemmâlarına cüz olmadığı gibi, aralarında lüzum-u beyyin de yoktur. Bu itibarla ne tazammunen ve ne iltizamen sıfatlara delâletleri yoktur. Amma Lâfza-i Celâl, bil-mutabakat Z...
Sakal bırakmanın sünnet olduğuna dair kaynaklar nelerdir?
Bazıları ayın ikiye yarılma mucizesini inkar ediyorlar. Bu tür insanlara nasıl deliller gösterebiliriz?
Birinci sözde geçen "en güvendiğin salabet ve hararet emir tahtında hareket ediyorlar" cümlesindeki, salabet ve hararet ehl-i felsefenin nasıl temel taşı olmuş ve ne demektir? Yani sertliğe ve sıcaklığa güvenlerini hangi fikirlerle ortaya koymuşlardır?