Üstad Bediüzzaman diyor ki, "Sükunet, atalet, yeknesaklık, tevakkuf ademdir, şerri mahzdır." Şimdi bu noktada sadece ataletle şerri mahz olur mu? Yani ataleti bir şeye bağlamak gerekir mi?
Kader ve kazada, atânın hükmü nedir? Levhi mahfuzda var olan bir şey atâ ile değişir mi? Mesela sadaka belayı def eder. Hadisinde sadakanın kaderde var olan bir belayı değiştirdiği söylenebilir mi? Eğer levhi mahfuzda bir değişme olduğunu söylersek, bu durum Cenabı Hakkın her şeyi bilmesi gerçeğiyle zıt düşmez mi?
"Ata et, ite ot vermeyin" sözünü nasıl anlamalıyız? Laftan anlamayacak insana tebliğ yapmayacak mıyız?
Bir ağaç nasıl kainatın bir numunesi olabilir?
Alkol satan yerlerden birşey almak caiz midir ?
Allah Kendisinden Daha büyük Bir şey Yaratabilirmi? sorusuna nasıl cevap vermeliyiz?
Allah Kendisinden Daha Büyük/Güçlü Bir Şey Yaratabilir mi?
Üstad Bediüzzaman'ın, "Güneşin sair arkadaşı olan yıldızların bir kısmı ahiret alemlerine bakar, vazifesiz değiller. Belki baki alemlerin güneşleridir." Cümlesini nasıl anlamalıyız? Bazı yıldızlar, ahiret alemlerini mi aydınlatıyor? Varlık aleminde ki herşey fani değil midir? Eğer fani ise, o bir kısım yıldızlar nasıl baki alemleri aydınlatıyorlar?
Müslümanlara bakıp İslam'ı yargılamak ne derece doğrudur?
24. sözde geçen "Demek, bütün kâinâtı arkada bırakmak şartıyla mahlûkiyetin kapısından Hâlık isminin müntehâsına yetişirsin. Dâire-i sıfâta yanaşırsın." ifadesi izah eder misiniz.