Öncelikle sorunun kendisi içinde tutarsızlık ve mantıksızlık barındırmaktadır. Ayrıca bu sorunun bir cevabı yoktur. Çünkü iki cevap da doğru olmayacaktır. Eğer denilse ki evet Allah kendinden büyük bir şey yaratabilir (Hâşâ) o zaman denilecek ki hani en büyük oydu? Eğer denilse ki en büyük zaten O'dur, onun için yaratamaz, o zaman denilecek ki hani O'nun gücü her şeye yeterdi? Yani bu soru, soruya cevap verecek kişiyi her cevapta sıkıntıya sokmak için sorulmuştur. İçinde mantık hatası barındırır. Soruyu soran kişinin istediği tarzda bir cevabı yoktur.
Şöyle ki; hem her şeye gücü yeten, her şeyi yoktan var eden sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi İlahtan bahsedeceğiz, hem de bu sıfatlara sahip bir zatın kendisinden daha büyük bir şey yaratıp yaratamayacağından bahsedeceğiz, bu bir çelişkidir. Allah'tan daha büyük bir şey varsa (hâşâ) Cenâb-ı Hakkı'n Uluhiyyet sıfatlarına sahip olmaması lazım.
Bu soruda bazı noktalar var.
1. Allah'ın sıfatlarının bilinmemesi
Allah'ın isim ve sıfatları mutlaktır. Yani nihayetsiz ve sınırsızdır. Sonsuz olan biri için kendinden büyük bir şey yaratabilir mi diye sormak mantıksız ve manasız olur. Çünkü kendinden büyük bir şey olursa o zaman sınırsızlık ortadan kalkmış olur. Nihayetsizlik diye bir şey olmaz. Haddi ve sınırı olan ilah olamaz.
2. Yaratılmışlar ile Allah'ı kıyas etme hatası
Bizler yaratılmışız. Bundan dolayı bir haddimiz ve sınırımız. vardır. Allah ise varlığı kendindendir. Başkası tarafından var edilmemiştir. Allah'ın Muhafet'ül-lilhavadis diye bir sıfatı vardır. Yani sonradan olan varlıklara ve yaratılmışlara hiç bir şekilde benzemez. Yaratılmışlar cinsinden değildir. Sınırlı ve hudutlu olan varlıklar ile onları yaratan ve isim ve sıfatları nihayetsiz olan Allah'ı kıyaslamak yanlıştır. Böyle bir kıyas bizi doğruya ve gerçeğe ulaştırmaz.
Bu konu ile alakalı detaylı izah için lütfen bakınız;
https://risale.online/soru-cevap/allahi-kim-yaratti-sorusu
3. Şüpheye Düşürmek
Bu tarz sorular saf insanların inancını sarsmak ve bir şüphe, vesvese, kılçık atmak için hususi olarak üretilmiştir. Öğrenmek için değil zor duruma düşürmek için düşünülmüş sorulardır. Bu da bize inancımızı iyi bir şekilde öğrenmemiz gerektiğini anlatır. İnancımızı savunabilecek ve ispat edebilecek bir inanç ve bilgi sahibi olmamız gerektiğini bize bildirir.
Bu konu ile alakalı detaylı izah için lütfen bakınız;