Arama sonuçları: 908 sonuç bulundu.

Bazıları, 'Ben mi istedim yaratılmayı ve dünyada imtihan olmayı?' diyor. Bunlara nasıl cevap vermeliyiz?
14 yaşlarındaki bir tanıdığım, belki liseye geçiş sınavının etkisiyle belki de ergenliğin etkisiyle yaşadığı sıkıntılardan ve stresten dolayı ciddi imanî sorgulamalar içerisinde. "Ben insan olmayı tercih etmedim, yokluğu veya ölümü isterim. Artık hiçbir şey umrumda değil." gibi cümleler kuruyor. Hayattan bezmiş bir durumda henüz bu yaştayken. Ona çok şeyler anlatmaya çalıştım. Her konuşmanın sonun...
İşte Sure-i Yâsin'in hurufatı hesab edilse, Kur'an-ı Hakîm'in mecmu-u hurufatına nisbet edilse ve on defa muzaaf olması nazara alınsa şöyle bir netice çıkar ki: Yâsin-i Şerif'in herbir harfi takriben beşyüze yakın sevabı vardır. Yani o kadar hasene sayılabilir. (24.söz 3.dal 9.asıl) Bu kısmı matematiksel hesap olarak nasıl olduğunu izah eder misiniz?
Yatsı ezanı okunduktan sonra uyuyorum. İmsak vaktinden önce yatsı namazını ve ardından Teheccüd namazımı kılıyorum. İmsak vaktinden sonrada sabah namazını kılıyorum. Acaba doğru yapıyor muyum?
Yazı hizmetinin, manevi mücahedeye vesile olmasını izah edebilir misiniz?
Yazı Mektubunda, Risale-i Nur'u yazmanın beş nevi ibadet olduğu bahs ediliyor. Fakat ibadetler Kur'ân ve hadiste belirlendiğine göre bunlar nasıl  ibadet oluyor?
Kıyamete yakın, ahir zamanda bir sed arkasına hapis edilmiş olan Yecüc ve Mecüc kavimlerini Bediüzzaman Çin Seddi arkasına hapis edilmiş Moğol, Mançur ve Kırgız kavimleri olduğunu söylemiş.  Lakin bu günümüz için olamaz bir durumdur. Çünkü bu asyalı kavimler günümüzde istediği gibi seddi geçebilir ve gücü olmayan kavimlerdir. Ayrıca Bediüzzamanın söylediği şeyler Hadislere ters düşmektedir.
Oruçluyken boğazımda pirinç tanesinden küçük, yuvarlak gibi küçük bir şey hissettim. Fakat bu yemek kırıntısı mı bilemiyorum. Onu tükürüğümle birlikte bilerek yuttum. Oruç konusunda özellikle ağzımda kıl varmış gibi hissetmek konusunda çok defa vesveseleniyorum. Fakat yasadigim bu durum vesvese değil gibi. Bu durumda oruç bozulur mu ve kaza gerekir ki?
Ayet-i Kerimelerde haşre örnek olarak yeryüzünün ölümünden sonra diriltilmesi ifadeleri var. Peki ağaçlar olsun, diğer yaprakları dökülüp beklemeye geçen bitkiler olsun bunlar bildiğimiz manada ölmüyorlar. Sadece yaprakları ve meyvaları dökülüyor ve bahar geldiğinde dökülen yaprakların meyvaların yerlerinden tekrardan yenileri yetişiyor. Bunlarda ayetlerde bahsedilen “yeryüzünün ölümü” ifadesine d...
"Hem, bununla beraber, Hâlık-ı Zülcelâl her şeye yakın olduğu halde, yetmiş bine yakın nuranî perdeleri vardır." Yetmiş bine yakın nurani perdelerden maksat nedir?