Oruçluyken boğazımda pirinç tanesinden küçük, yuvarlak gibi küçük bir şey hissettim. Fakat bu yemek kırıntısı mı bilemiyorum. Onu tükürüğümle birlikte bilerek yuttum. Oruç konusunda özellikle ağzımda kıl varmış gibi hissetmek konusunda çok defa vesveseleniyorum. Fakat yasadigim bu durum vesvese değil gibi. Bu durumda oruç bozulur mu ve kaza gerekir ki?
Dişlerin arasında kalmış olan bir yemek kırıntısı yutulsa, bakılır: Eğer az bir şey ise, orucu bozmaz: fakat çok olursa bozar. Nohut tanesinden küçük olan şey azdır, nohut danesi kadar olan şey de çoktur. Bu bir ölçüdür.
Dişlerin arasında kalan susam veya buğday danesi gibi pek az bir şeyi yutmak orucu bozmaz. Fakat böyle bir şey dışardan alınıp yutulsa, orucu bozar. Bu halde, tercih edilen görüşe göre, keffaret de gerekir.
Ancak böyle pek az bir şey ağıza alınıp çiğnense oruca zarar vermez. Çünkü bu ağız içinde dağılır bir zerre haline gelir. Ancak bunun tadı boğaza giderse oruç bozulur.
Nohut büyüklüğünden az olup dişler arasında kalan bir şey, ağızdan çıkarılıp sonra yenirse orucu bozar. Ancak sahih olan görüşe göre keffaret gerekmez. Çünkü böyle bir şeyi yemek, olağan dışı bir iştir.[1]
Kıla gelince; Yenilmesi kasdedilmeyen ve kendisinden kaçınılması mümkün olmayan bir şeyin içeriye gitmesi orucu bozmaz. Onun için havada dağılan bir duman ve toz-topraktan, öğütülen veya tokmakla dövülen şeylerden kalkan toz, orucu bozmaz. Uçan bir sineğin boğaza kaçması da böyledir. [2]
Orucu Bozup -Ceza Gerektirmeyen- Sadace Kazası Yeterli Olan Durumlar
Oruç, ibadet niyetiyle tan yerinin ağarmasından (fecr-i sâdık), güneş batıncaya kadar, yeme, içme ve cinsel ilişkiden uzak durmak demektir. Söz konusu yasak fiillerin işlenmesiyle oruç bozulur.
Orucu bozup sadece gününe gün kaza gerektiren fiiller şunlardır:
a) Yolculuk ve hastalık gibi meşru bir mazerete dayalı olarak yemek ve içmek.
b) Kasıt olmaksızın hata ile bir şey yemek ve içmek. Oruçlu olduğu hatırında olan bir kimsenin abdest alırken boğazına su kaçırması böyledir.
c) Taş, kâğıt ve pamuk gibi beslenme amacı ve anlamı taşımayan şeyleri yutmak.
d) Dişler arasında kalan nohut tanesi büyüklüğündeki kırıntıyı yutmak.
e) Yenilip içilmesi mutat olmayan çiğ pirinç, buğday ve darı gibi küçük bir şeyi alıp yutmak.
f) Henüz vakit var zannı ile fecrin/tan yerinin ağarmasından sonra yeme ve içmeye devam etmek veya güneş battı zannı ile henüz güneş batmadan iftar etmek.
g) Orucu bozan şeyleri bir başkasının zorlaması ile yapmak.
h) İsteyerek ağız dolusu kusmak.
i) Cinsel ilişki dışında başka bir fiille cünüp olmak.
j) Ağza giren yağmur, kar veya doluyu elinde olmadan yutmak.
k) Yıkanırken veya yüzerken elinde olmadan su yutmak.
l) Unutarak yiyip içtikten sonra orucunun bozulmuş olduğu zannıyla günün geri kalan kısmında yeme-içmeye devam etmek.
m) Niyeti imsaktan sonraya bırakıp sonrasında yaptığı bu niyetin geçersiz olduğunu düşünerek günün geri kalan kısmında bilerek yemek-içmek.
n) Ramazan orucunu vaktinde tutmamak. Dinen meşru bir mazeret bulunmaksızın Ramazan’da oruç tutmamak büyük günahtır. [3]
[1] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali.
[2] Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihali, (İstanbul: Bilmen Basım ve Yayınevi, 1990), 294.
[3] Merğinânî, el-Hidâye, 1/120-127; İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/409-411