İşte Sure-i Yâsin'in hurufatı hesab edilse, Kur'an-ı Hakîm'in mecmu-u hurufatına nisbet edilse ve on defa muzaaf olması nazara alınsa şöyle bir netice çıkar ki: Yâsin-i Şerif'in herbir harfi takriben beşyüze yakın sevabı vardır. Yani o kadar hasene sayılabilir. (24.söz 3.dal 9.asıl)
Bu kısmı matematiksel hesap olarak nasıl olduğunu izah eder misiniz?
İlgili metni buraya alarak bir hesaplamaya çalışalım;
‘’Şimdi Kur’ân-ı Hakîm’i, nûrânî mukaddes bir mezraa-i semâviye tasavvur ediyoruz. İşte her bir harfi, asıl sevabıyla birer habbe hükmündedir. Onların sünbülleri nazara alınmayacak. Sûre-i Yâsîn, İhlâs, Fâtiha, قُلْ يَٓا اَيُّهَا الْكَافِرُونَ
اِذَا زُلْزِلَتِ الْاَرْضُ gibi sâir fazîletlerine dâir rivâyet edilen sûre ve âyetlerle muvâzene edilebilir. Meselâ, Kur’ân-ı Hakîm’in üç yüz bin altı yüz yirmi harfi olduğundan, Sûre-i İhlâs, besmele ile beraber altmış dokuzdur. Üç def‘a altmış dokuz, iki yüz yedi harftir. Demek, Sûre-i İhlâs’ın her bir harfinin haseneleri bin beş yüze yakındır. İşte, Sûre-i Yâsîn’in hurûfâtı hesab edilse, Kur’ân-ı Hakîm’in mecmû‘-u hurûfâtına nisbet edilse ve on def‘a muzâaf olması nazara alınsa şöyle bir netice çıkar ki, Yâsîn-i Şerîf’in her bir harfi, takrîben beş yüze yakın sevabı vardır. Yani o kadar hasene sayılabilir. İşte buna kıyâsen başkalarını dahi tatbîk etsen, ne kadar latîf ve güzel ve doğru ve mücâzefesiz bir hakîkat olduğunu anlarsın.’’ (Sözler, 137)
Malumunuz üzere, Bediüzzaman Hazretleri hem din ilimlerinde hem de fen ilimlerinde temayüz etmiş nadir şahsiyetlerden birisidir. Bu risalesinde Fatiha, Yâsin, İhlas ve Ayetel Kürsi gibi faziletli sûrelerin sevaplarının diğer sûrelere kıyasla çok daha fazla olduğunu aklî ve naklî delillerle izah etmektedir. Bu izahlarını da Sevgili Peygamberimizin (sav) hadîs-i şerîflerine dayandırmaktadır.
Nitekim sualde Yâsin sûresinin faziletiyle alakalı bir mesele soruyorsunuz. Peygamber efendimiz (sav) Yâsin Sûresinin faziletine dair pek çok hadîs-i şerîflerinden birisinde şöyle buyurmaktadır: "Her şeyin bir kalbi vardır. Kur'ân'ın kalbi de Yâsindir. Kim Yâsini okursa, Allah onun okumasına, Kur'ân'ı on kere okumuş gibi sevap yazar." (Tirmizî, Fedâilu'l-Kur'n, 7; Dârimî, Fedâilu'l-Kur'ân, 21)
Yukarıdaki metinde Hz. Üstad, Yâsin sûresinin her bir harfinin beş yüze yakın sevabı olduğunu ifade etmekte. Bizim yaptığımız hesaba göre ise Yâsin sûresinin her bir harfinin yaklaşık bin (1000) sevabı çıkmaktadır. Elbette Bediüzzaman Hazretleri gibi her alanda dâhî bir zatın sözü bizim için kat’î bir hüccettir. Noksanlık ise bizim göremediğimiz veya anlayamadığımız cihettedir. Bizim yaptığımız hesaplama ise şu şekildedir:
Kur’ân-ı Kerîm’in harf sayısı: Üç yüz bin altı yüz yirmi (300620)
‘’Kur’ân-ı Hakîm’in her bir harfinin bir sevabı var, bir hasenedir. İşte her bir harfi, asıl sevabıyla birer habbe hükmündedir. Onların sünbülleri nazara alınmayacak.’’ (Sözler, 137) sırrınca,
Kur’ân-ı Kerîm’in toplam sevabı: Üç yüz bin altı yüz yirmi (300620)
Yâsin Sûresi harf sayısı: Üç bin altmış sekiz (3068)
1 Yâsin Sûresi sevabı= 10 Kur’ân sevabı= 300620x10= 3.006.200 sevap
1 Yâsin sûresinin toplam sevabı yaklaşık 3.006.200 hasene olduğu, Yâsin Sûresinin toplam harf sayısı da 3068 olduğuna göre; Yâsîn-i Şerîf’in her bir harfinin sevabı yaklaşık bin (1000) çıkmaktadır. (3.006.200 /3068 = 979,85)
Tabiki bu meselede esas olan, rakamın 500 veya 1000 olması değildir. Esas mesele; Kur'an sürelerinin okunması ile onları adeta bir tohum gibi semavi bir toprağa ekmenin neticesinde Rabbimizin bazılarına bazı vakitlerde kat kat ziyadesiyle mahsul ve sevap vermesi hakikatinin anlaşılmasıdır.
Rabbimiz dilediği sûrelere fazl u kereminden dilediği kadar sevap ihsan eder. Yine mübarek gün ve gecelerde bir Kur’ân harfine on binden otuz bine kadar ahiret meyvelerini ikram eder. Zaten metin de bu manaya hizmet etmektedir. Rakamlarda ise bazen ufak tefek uyuşmazlıklar olabilmesi mümkündür.
Öyleyse bu tür meseleleri akıl ve mantık terazisiyle tartmaktan ziyade Rabbimizin sonsuz rahmeti ve ihsanı cihetinden bakmamız daha isabetli olacaktır. Bizim matematiksel hesaplamalarımıza göre sevap meyveleri noksan olsa da Allah rızası için okunan Kur’ân sûrelerine Rabbimizin hesapsız ecir ve haseneler ihsan etmesi O’nun sonsuz rahmetinin şanındandır.
En doğrusunu Hz. Allah (cc) bilir.