Arama sonuçları: 43 sonuç bulundu.

O kadar çok enaniyetliyim ki, birisi benim hakkımda konuşsun, ne konuşursa konuşsun şeklinde düşünüyorum. Yaptığım mütevaziliklerin bile içinde kibir var. Bu durum nasıl aşılır, ne yapmalı nasıl bir yol izlenmeli?
Kitab-ı Mübini açıklar mısınız?
Mesnevî-i Nûriye Mecmuasında geçen, "Kudretin levazımı ile hikmetin levazımı bir değildir. Birisine ait levazımatı ötekisinden taleb etmek hatadır." cümlesindekudretin levazımına ve hikmetin levazımına tatmin edici misaller verebilir misiniz ve cümleyi biraz açarmısınız.?
1. Vücud-u ilmi ve vücud-u harici tabirlerini ilk olarak üstad mı kullanıyor; yoksa daha önceki alimler de bu kavramları zikr etmiş mi? 2. Müstakbele daha kudret taalluk etmemiştir diyebilir miyiz? 3. Miraçda Peygamber efendimize cennetin ve cehennemin hadiseleri vücud-u ilmi şeklinde mi; yoksa kudretin taalluk etmiş olduğu vücud-u harici ile mi gösterildi? 4. Allah, zamandan münezzeh olduğu iç...
Allahın bir şeyin yaratılması için ona ol der mi? Halbuki yaratmak için ol demesine ihtiyacı yok. Konu ile ilgili ayeti nasıl anlamalıyız?
Neshin varlığına aklen cevaz olduğunu ve bunun Allah'ın bir şeyi bilmemesinden kaynaklanmadığını ve farklı hikmetleri olduğunu en basit haliyle birine nasıl anlatabiliriz? 
Risale i nurda geçen bir bölümde bir gemide dokuz masum bir canı bulunsa o caninin o gemiyi gark etmesi zulümdür. Aynı şekilde dokuz cani bir masum bulunsa da o geminin batırılması aynı zulüm olur ... Risale de umumi musibetlerin insanların ekseriyetinin hatasında ileri geldiğini söylüyor. Umumi musibetlerde bir çok masum, ehli iman da zarar görüyor. O gemi örneği gibi ekseriyetin hatasından dolay...
"Bu gibi vesvese ehl-i İtizale lâyıktır. Çünki onlar derler: "Medar-ı teklif olan ef'al ve eşya, kendi zâtında, âhiret itibariyle ya hüsnü var; sonra o hüsne binaen emredilmiş veya kubhu var; sonra ona binaen nehyedilmiş. Demek eşyada, âhiret ve hakikat nokta-i nazarında olan "hüsün ve kubh zâtîdir; emir ve nehy-i İlahî ona tâbi'dir."" (21. Söz)  Yukarıdaki yeri izah eder misiniz?
Mutlak yokluk var mıdır? İzah eder misiniz?
İslam alimlerinin, birbirlerine ömürlerinin kalanını vermesi nasıl gerçekleşiyor. Sahabeler zamanında böyle bir hadise olmuş mu?