Arama sonuçları: 200 sonuç bulundu.

Akıl, şuur ve zihnin vb. vücud-u haricileri nasıldır?
"akıl ve nakil tearuz ettikleri(birbirine zıt oldukları) vakitte, akıl asıl itibar ve nakil tevil olunur." üstadın bu ifadelerini izah edermisiniz? 
Allahu Teâlâ kendi gibi bir varlık yaratabilir mi?
“Allah size şah damarınızdan daha yakındır” ile bizim ondan uzaklığımız nasıl anlaşılmalı? Bunun için bazen güneş misali de verilmektedir. Güneş bize yakın olduğu halde biz ondan nasıl uzak olabiliriz. Bir şey bir şeye yakın ise diğer şey de ona yakın olur ve diğerinin de uzaklığı söz konusu olamaz.? Yani “A” harfi “B” harfine yakın ise “B”nin de ondan uzak olduğu düşünülemez.? “B” de “A” ya yakın...
Mülk suresi 16. ayet, Zuhruf suresi 84. ayet, En'am suresi 3. ayet ve bazı hadisler hatta Selef imamlarının bazı görüşlerinden hareketle "Allah göktedir" diyen bazı hocalara rastlıyoruz. Allah'a bu şekilde yer, yön, şekil izafesi mümkün müdür? İzah edebilir misiniz?
Bir büyüğüm Allah'ın bizlerin cennete veya cehenneme gideceğimizi bildiğini ve cehenneme gidecek olanların bu dünyada kendini kurtaramayacağını söyledi. Çünkü zaten cehennemlik hükmü konmuş, o zaman bu dünyanın yaratılma sebebi ahiretde bahanemiz olmama sımıdır? Ne anlamı kalıyor benim kıldığım namazların sabretdiğim anların? Çünkü zaten inşaAllah cennete girebileceksem, seviyem zaten belli. En al...
Allah Kendisinden Daha Büyük/Güçlü Bir Şey Yaratabilir mi?
Yüce Allah bütün kainatı tek başıyla bir anda nasıl idare ediyor? Bir tarafta akşam bir tarafta gündüz olmasına rağmen bütün bu işleri şaşırmadan nasıl tanzim ediyor?
Herşeyin ol emri ile olması, meallerde "biranda olmak" şeklinde geçiyor. Fakat kainatta görülen nizamda bir aşamalık ve süreç söz konusu. Öyle ise mana nasıl anlaşılmalı?
“Elbette o Zât-ı Vâcibü’l-Vücûd’un vücûb-u vücûduna ve kudsiyetine lâyık bir tarzda ve istiğnâ-yı zâtîsine ve gınâ-yı mutlakına muvâfık bir sûrette ve kemâl-i mutlakına ve tenezzüh-ü zâtîsinemünâsib bir şekilde hadsiz bir şefkat-i mukaddesesi ve nihâyetsiz bir muhabbet-i münezzehesi vardır. Elbette o şefkat-i mukaddeseden ve o muhabbet-i münezze­heden gelen hadsiz bir şevk-i mukaddes vardır. Ve o ...