" اِهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ" ayetinin, hüccet-i tevhide ve bir ders-i hikmete ve bir tâlim-i ahlâka işaret etmesini izah eder misiniz?
"Hem tevhîdin sırrıyla, şecere-i hilkatin meyveleri olan zîhayatta bir şahsiyet-i İlâhiye ve bir ehadiyet-i Rabbâniye ve sıfât-ı seb‘aca ma‘nevî bir sîmâ-yı Rahmânî ve bir temerküz-ü esmâ ve اِيَّاكَ نَعْبُدُ وَاِيَّاكَ نَسْتَع۪ينُ deki hitâba muhâtab olan zâtın bir cilve-i taayyünü ve teşahhusu tezâhür eder. Yoksa o şahsiyetin ve o ehadiyetin ve o sîmânın ve o taayyünün cilvesi inbisât ederek kâi...
Namazı tadil-i erkan ile kılmak ne demektir? Namaz surelerini eksiksiz okumak da buna giriyor mu? Eğer okuma hataları namazı bozuyorsa, bu güne kadar kılınan namazları kaza etmek mi gerekir?
"Acaba bir tek âyetin bir tek işareti, gözümüz önünde ulûm-u İslâmiyede müteaddid ilmî ve kevnî hakîkatleri meyve veren bir kitabın binler böyle şehâdetleri ve da‘vâlarıyla, güneş gibi zuhûr eden îmân-ı haşrî, hakîkatsiz olması mümkün mü?"
"Acaba bir tek âyetin bir tek işareti gözümüz önünde ulûm-u İslâmiyede müteaddid ilmî ve kevnî hakîkatleri" burasını örneklerle izah eder misiniz?
Allah beni bir fıtrat üzere yaratmış ve benim duygularım, hislerim, kabiliyetlerim ben tercih etmeden bana yerleştirilmiş. Bu durumda atalarımın genlerinden gelen bazı eksikliklerden, yenemediğim kötü huylardan dolayı ben neden sorumlu oluyorum?
"Evet, tevhîd-i îmânî, elbette tevhîd-i kulûbü ister. Ve vahdet-i i‘tikād dahi, vahdet-i ictimâiyeyi iktizâ eder."
Cümlesini izah eder misiniz?
İncil, Zebur ve Tevrat şimdi ne anlatıyor, bozulmadan önce ne anlatıyordu?
Üstad 11. Lemada "bu fakir Said eski Said den çıkmağa çalıştığı bir zamanda, rehbersizlik den ve nefsi emmarenin gururunan gayet müdhiş ve manevi bir fırtına içerisinde akıl ve kalbim hakaik içerisinde yuvarlandılar." diyor. Burada rehbersizlikten ifadesi akıl ve kalbim hakaik içerisinde yuvarlandılar ile neyi kasd ediyor. İzah eder misiniz?
Bediüzzaman Hz.lerinin Eski Said ve Yeni Said devrindeki üstadları hakkında bilgi verir misiniz? Üstadımızın hayatına ne gibi etkileri olmuştur?
Ezan okunduktan sonra namazı kılmanın bir süresi var mı? Yoksa ezan okunup bittiği gibi kılınması mı lazım?
Bir de idrarımızı yaptıktan sonra sonradan akıntı oluyorsa (hanımlarda) peçeteyi koyup ona akmasını sağlayabilir miyiz? Ve halen ıslaklık varsa ise peçeteyle silip abdest alabilir miyiz, namaz kılabilir miyiz?