"Madem yapan bilir; elbette bilen konuşur." ifadesinde yapanın bildiği anlaşılabiliyor. Ancak bilen niye konuşacak? Bilenin konuşması zorunlu mudur? Yoksa bu ifadede kast edilen konuşmak için bilmenin şart olması mıdır? Kısacası Allah konuşmayı niye tercih etmiş?
Kulu istedi diye Allah razı olmadığı kötülüğü yaratıyorsa, Allah kendine haksızlık yapıpta mecburiyete düşmez mi? Allah razı olmadığı şeyi yaratarak kulunun isteklerine esir olmaz mı? Çünkü bizler razı olmadığımız şeyleri yaparsak, hem psikolojik olarak hem de kanunlara göre esir olduğumuz kabul ediliyor. Allah kötü şeyleri yarattığı için, kötü olarak sorumlu tutulmuyorsa, o zaman razı olduğu iyi ...
"Herhangi bir beşer ile Allah’ın konuşması ancak vahiy ile yahut perde arkasından ya da bir elçi gönderip, izni ile, dilediğini vahyetmesi şeklinde olabilir. Muhakkak ki O çok yücedir, engin hikmet sahibidir." ( Şûrâ, 51) Bu âyet, Allah u Teala'nın insanlarla ancak 3 farklı yolla iletişim kuracağını söyler. Allahu Teala'nın başka bir iletişim yolu yaratıp o iletişim yoluyla bizimle konuşması mümk...
Kur'ân'da kainatın 6 günde yaratılması âyetini "kün feyekün (ol der oluverir)" âyetiyle beraber nasıl anlamalıyız?
Bir tefsirde Fatiha suresinde geçen "Melik O’nun zâtına, mâlik ise fiiline ait sıfatlardır." böyle bir ibare geçiyor. Tam anlayamadım açıklayabilir misiniz? Melik sıfatı da Malik sıfatıda fiilinde değil midir? Birinin zatında diğerinin fiilinde olmasını sağlayan fark nedir?
Allah'ın ortağa ihtiyacı var mıdır?
Allah'ın rahmet eserlerine örnekler verebilir misiniz? Kainatta olan her şey Allah'ın rahmet eseri midir?
Allah'ın sıfatlarını izah eder misiniz?
Allah'ın duyma, görme gibi sıfatları zamana göremi tecelli ediyor. Yoksa Allah geçmiş ve gelecek bütün sesleri, görüntüleri aynı andamı görüyor?
Allah'ın ilmi irade gibi sıfatları zatına muhtaç mı?