Hafız Ali Abinin Üstad'ın yerine vefatı ile ilgili sorulan başka bir sorunun izahında şöyle bahsetmişsiniz; “Hafız Ali Abi ömrünü feda etmese idi, Bediüzzaman Hazretleri’nin 1944 yılında Denizli Hapsinde vefat edeceği Allah’ın ilminde mevcut idi. Bunun yanında Allahu Teala Hafız Ali abi’nin ömrünü feda edeceğini ve bu sebeble Bediüzzaman’ın 1960’a kadar yaşayacağını da biliyordu. Binâenaleyh burad...
10. Lema'nın sonunda yer alan bu suali ve cevabını izah eder misiniz?
Kastamonu Lahikası'nda (s. 45) geçen bu kısmı nasıl anlamalıyız? Burada, hiss-i kable’l-vukū‘ ile haber verilen zatlardan birisinin Nazif Çelebi olduğunu görüyoruz. Ancak metinde birçok zat tabiri kullanılmış. Hiss-i kable’l-vukū‘ ile haber verilen diğer zatlar/talebeler kimlerdir?
Risale-i Nurun mühim bir vazifesi olan Hatt-ı Kuranı muhafaza sadece yazarak mı olur? Ya da yazmadan muhafaza edilmez mi? Yazmayınca bu vazifeyi yerine getirmemiş mi oluruz?
Bediüzzaman Hazretleri Tevafuklu Kur’an-ı Kerim’in basımı için Altın biriktirmiş. Bu altınlar onun vefatından sonra Hayrat Vakfı Kurucusu Ahmed Hüsrev Altınbaşak’a teslim edilmiş. O da bu altınlar ile Hayrat Vakfını kurmuş. Tevafuklu Kur’an-ı Kerim basımı nasıl olmuş ve bunlar doğru mudur? İşin aslı nasıldır?
Hayrat Vakfı logosunun ne anlama geldiğini anlatır mısınız? Bir de bu isim kim tarafından ve nasıl verilmiştir?
Biz müminler kainattaki yardımlaşma düstüruna inanıyoruz. Bitkiler hayvanların, hayvanlar insanların yardımına koşuyor. Bazı tabaitçılar şunu soruyor: "Allah benim midemi düşünüyor, şefkat ediyor. Peki benim yediğim ineğin canına şefkat edilmesi nerede kaldı?"
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri devamıyla birlikte izah eder misiniz?
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri devamıyla birlikte izah eder misiniz?
"Amelinizde rıza-yı İlahî olmalı. Eğer o razı olsa, bütün dünya küsse ehemmiyeti yok. Eğer o kabul etse, bütün halk reddetse tesiri yok. O razı olduktan ve kabul ettikten sonra, isterse ve hikmeti iktiza ederse, sizler istemek talebinde olmadığınız halde, halklara da kabul ettirir, onları da razı eder. Onun için, bu hizmette doğrudan doğruya yalnız Cenab-ı Hakk'ın rızasını esas maksad yapmak gerek...