Üstadımız ile mülakat yapan Eşref Edip hakkında bilgi verebilir misiniz? Kendisinin mülâkatta Üstadımızın sözlerini çarpıttığı veya ümitsizlik vb kelimeleri mülakata eklediği söyleniyor. Ne dersiniz? Genel bir açıklama ve Eşref Edip mülâkatının sorularını ve cevaplarını yayınlayabilir misiniz?
Sekizinci Lema’da geçen şu cümleleri ve devamındaki kısmı izah eder misiniz?
Hafız Ali Ağabeyin Hüsrev Altınbaşak Hazretlerinin yatağında yatarken gaybdan bir sesin "Sen bir evliya-yı azimenin yatağında yatmaktan hicab etmiyor musun" şeklinde ikaz edilmesi hadisesi doğru mudur?
Hafız Ali Abinin Üstad'ın yerine vefatı ile ilgili sorulan başka bir sorunun izahında şöyle bahsetmişsiniz; “Hafız Ali Abi ömrünü feda etmese idi, Bediüzzaman Hazretleri’nin 1944 yılında Denizli Hapsinde vefat edeceği Allah’ın ilminde mevcut idi. Bunun yanında Allahu Teala Hafız Ali abi’nin ömrünü feda edeceğini ve bu sebeble Bediüzzaman’ın 1960’a kadar yaşayacağını da biliyordu. Binâenaleyh burad...
Risale-i Nur'da, Hüseyin-i Cisrî hazretlerinin Risale-i Hamidiye adındaki kitabında semavi kitaplarda Peygamber Efendimiz (asm)'ın geleceğini müjdeleyen yüz on dört işaret Türkçe ve İngilizce'ye tercüme edilip basılmış mıdır? Bu kitapta verilen işaretler hali hazırdaki İnciller'de halen mevcut mu? Mevcut ise nelerdir?
Üstad Bediüzzaman hayattayken Hüsrev üstad ile arasının açıldığı söyleniyor. Hüsrev üstad ki Üstad'ın Risalelerde çok övdüğü ve Risalelerde birçok mektubu geçen bir talebedir. Üstad izin verdiği halde Latin harflerine karşı çıkmış mı? Bunu tam olarak nasıl anlamamız gerek?
"Üstâdım Kur’ân-ı Hakîm’e hizmet noktasında, meşreben Hazret-i Osmân-ı Zinnûreyn’in arkasından gidip, Hazret-i Mevlânâ gibi, Risâle-i Nûr eczâlarıyla -bütün kuvvetiyle- sünnet-i seniyenin ihyâsına çalıştı."
Sikke-i Tasdik-i Gaybi adlı eserin 10. Sahifesinde geçen yukarıdaki yeri izah eder misiniz? Hz.Osman (ra) ile Üstadın ne gibi ilişkisi var?
Hüsrev Efendi'nin ibrik hadisesinin detayını anlatabilir misiniz?
Üstadımız zamanında yaşayan âlimlerin, Üstadımızın Müceddid olduğundan haberleri var mıydı? Yoksa âlimler arasında birbirlerinden haberdar olmama gibi hususlar olabiliyor mu?
Sekizinci Lema'da geçen bu kısmı devamıyla birlikte izah eder misiniz?