Hafız Ali Ağabeyin Hüsrev Altınbaşak Hazretlerinin yatağında yatarken gaybdan bir sesin "Sen bir evliya-yı azimenin yatağında yatmaktan hicab etmiyor musun" şeklinde ikaz edilmesi hadisesi doğru mudur?

Evet bu kıssa kitaplarımızda ve arşivimizde bulunmaktadır. Bu hadiseyi Süleyman Rüşdü Efendi bizzat Hafız Ali Efendi’den dinlemiş, sonra kendisi nakletmiştir. Buna göre Hafız Ali Efendi, ara ara Hüsrev Efendi'yi ziyaret ederdi. Bu ziyaretlerden birisinde iki acib hadise birden yaşanmıştı. O gün, o mecliste bulunan Rüşdü Efendi bu iki hadiseyi şöyle anlatır:

"Biz o gün üçümüz birlikte geç saatlere kadar çalışmıştık. Ben bir ara Hafız Ali'ye bakarken gözümü yumdum, baktım karşımda Bediüzzaman Hazretleri oturuyor! Açıyorum Hafız Ali. Tekrar yumuyorum yine Bediüzzaman! Açıyorum yine Hafız Ali. O gece bu hali defalarca gördüm ve hayret içinde kaldım." Rüşdü Efendi geç vakit oradan ayrıldıktan sonra, diğer ikisi bir müddet daha hizmetlerini ifa ederler. Saat üç, dört gibi olduğunda, bir miktar dinlensin diye, Hüsrev Efendi Hafız Ali Efendi'ye kendi yatağında istirahat etmesini söyler. O önce kabul etmek istemese de ısrar üzerine kabul edip yatar. Hafız Ali Efendi'nin yatağa uzanmasından yirmi dakika kadar sonra, "Sen bir evliya-yı azimenin yatağında yatmaktan hicab etmiyor musun?" diye gaibden bir ses işitmesiyle yataktan fırlaması bir olur ve bir daha yatmaz. O gece onlarla birlikte bulunup az evvel ayrılmış olan Süleyman Rüşdü Efendi, daha sonra bu hadiseyi Hafız Ali Efendi'nin kendisinden dinleyerek nakletmiştir.

O günden sonra, zaten Üstadlarının tabiriyle bir başta iki göz gibi olan bu iki Nur Kahramanı, kardeşlik ve dayanışmalarını çok daha ileri noktalara götürmüşlerdir. Hüsrev Efendi, 1960 sonrasında yetiştirdiği genç talebelerine Hafız Ali Efendi'den ve onun Nur Hizmeti'ndeki yüksek mevkiinden bahsederken, "Hafız Ali bugün yaşasaydı, sizden ona Üstad demenizi isterdim" diye ifade etmiştir.[1]